Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/17611 E. 2015/18742 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17611
KARAR NO : 2015/18742
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Mahkemesi : Bakırköy 19. İş Mahkemesi
Tarihi : 22.04.2015
No : 2013/512-2015/236

Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işverene ait işyerinde 01.12.1986 tarihinde hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen 1 günlük çalışma süresinin ve sigortalılık başlangıç tarihinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada, davacı adına düzenlerek Kuruma 14.05.1987 tarihinde intikal eden 01.12.1986 tarihli işe giriş bildirgesinde, doğum yılı hanesinde 1967 yılının yazılı olduğu, oysa nüfus kaydına göre davacının 1961 doğumlu olduğu anlaşılmış olup, Mahkemece davacının kayıtlı olduğu Bitlis İli Merkez İlçesi Nüfus Müdürlüğü’nden sorularak ve bu yerde kolluk aracılığıyla araştırma yapılarak, aynı yerde yaşayan ve nüfusa kayıtlı M.S. ve Nurten oğlu “1967” doğumlu “M.. N..” adlı başka bir kişi olup olmadığı belirlenmeli, işe giriş bildirgesinin davacının çalışmaları ile ilgili düzenlenip düzenlenmediği değerlendirilmeli elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.

Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu ve yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.