Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/17555 E. 2015/20901 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17555
KARAR NO : 2015/20901
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

Mahkemesi : İstanbul 20. İş Mahkemesi
Tarihi : 09.06.2015
No : 2013/225-2015/267

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 1.10.2008-8.3.2013 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı bildirilmeyen çalışma süreleri tespitine ilişkin davada mahkemece yapılan yargılamada, davacının 01/10/2008 – 31/12/2008 arası 90 gün, günlük 53,75 TL,01/01/2009 – 30/06/2009 arası 180 gün, günlük 56,05 TL,01/07/2009 – 31/12/2009 arası 165 gün, günlük 58,32 TL,01/01/2010 – 30/06/2010 arası 180 gün, günlük 61,35 TL,01/07/2010 – 31/12/2010 arası 165 gün, günlük 64,01 TL, 01/01/2011 – 30/06/2011 arası 180 gün, günlük 67,04 TL,01/07/2011 – 31/12/2011 arası 165 gün, günlük 70,44 TL,01/01/2012 – 30/06/2012 arası 180 gün, günlük 74,61 TL, 01/07/2012 – 31/12/2012 arası 165 gün, günlük 79,15 TL, 01/01/2013 – 28/02/2013 arası 60 gün, günlük 82,36 TL ücretle çalışıldığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrasında, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır. Diğer taraftan 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesine dayalı olarak açılan bu tür hizmet tespiti davalarında kesinleşen mahkeme ilamı, işverence Kuruma verilmeyen belgelerin yerine geçecek nitelikte olduğundan hükümde ayrıca 77. maddeye göre hesaplanacak olan 1 günlük ücretin belirtilmesi de gerekmektedir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 288. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belir bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belir bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 289. maddesinde, 288. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200 ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur.
Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde tespiti gereken gerçek ücretin, hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla; sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas – 2010/523 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas – 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas – 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.
Davanın niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilmesine karşın, ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288. maddesindeki (Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 200. maddesi) yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. İncelenen dosyada prime esas kazancın asgari ücretin üstünde olduğuna ilişkin sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi yazılı delil mevcut olmamasına rağmen, yazılı şekilde asgari ücretin üzerinde ücretle çalışıldığının tespiti yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “ … günlük 53,75 TL,… günlük 56,05 TL, … günlük 58,32 TL, … günlük 61,35 TL, … günlük 64,01 TL, …. günlük 67,04 TL, …. günlük 70,44 TL, …. günlük 74,61 TL, …. günlük 79,15 TL, …. günlük 82,36 TL” sözcükleri ve rakamlarının silinerek, yerine, “asgari ücretle” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.