Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/17291 E. 2018/44 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17291
KARAR NO : 2018/44
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2013/1138-2015/143

Dava, davalı …’a yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 15.09.2009 tarihinde kesinleşen hak sahibi kız çocuğuna, 2006 yılında yaşamını yitiren iştirakçi babası üzerinden bağlanan ölüm (yetim) aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle Kurumca gerçekleştirilen işlemle 21.12.2009 tarihi itibarıyla kesilerek, 21.12.2009 – 19.07.2012 (davalının eşinin ölüm tarihi) döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, uyuşmazlık konusu boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun yöntemince araştırılarak karar verilmediği, eksik inceleme sonucu karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
Somut olayda; Mahkemece filli birlikteliğin tespiti yönünden yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli görülmemektedir.
Mahkeme tarafından, davalı ve boşandığı eşinin dava konusu dönemde birlikte yaşadıkları iddasıyla davacı Kurum denetmeni tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 19.10.2012 tarihli inceleme raporunda yazılı-imzalı beyanı olan davalının komşuları Sinem Aydın, Hanife Altın, Vildan Balvan’ın tanık olarak dinlenmeleri, davalının adres kayıt sisteminde dava konusu dönemdeki mernis adreslerinde oturup oturmadığı hususları ile oturmuş ise boşandığı eşi ile birlikte oturup oturmadığı hususlarında emniyet vasıtasıyla araştırma yapılması ve dava dosyasında mevcut deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, varsa hangi tarihler arasında gerçekleştiğinin tespit edilmesi suretiyle, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.