Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/17248 E. 2015/19813 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17248
KARAR NO : 2015/19813
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

Mahkemesi : Şanlıurfa 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 26.03.2015
No : 2013/15-2015/176

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalı işverenlere ait işyerinde, Temmuz 1995-Eylül 2009 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı K… bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitini istemiştir. Mahkemece, davalı İ… H… T… ünvanlı …sicil numaralı işyerinde 09.01.2007-30.09.2009 tarihleri arasında sigortasız geçen çalışmaların sigortalı sayılmasının tespitine dair hüküm tesis edilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Yine ; 506 sayılı Kanunun 4. maddesinde ise, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. 5510 sayılı Kanunun 12.maddesine göre de, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Taraf ehliyeti konusu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114’üncü maddenin 1’inci fıkrasının (d) bendi uyarınca dava şartlarındandır, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtayca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
1)Mahkemece, karar başlığında (2) numaralı davalı olarak gösterilen T… U… M…adlı işyerinin tüzel kişi sıfatına haiz olmadığı bu itibarla taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetilmeksizin karar başlığına davalı olarak yazılmasına karşın ,davacının dava dilekçesinde usulüne uygun şekilde davalı olarak belirttiği adı geçen iş yeri sahipleri işveren gerçek kişiler İ… H..T… ve S… C… T…’ ün karar başlığında davalı sıfatıyla yer almamaları usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir;
2)İnceleme konusu davada dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir.
Şöyle ki; taraflarca ibraz edilen ve davalı K… tarafından sunulan belgeler tetkik edildiğinde davacı yanca dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen iş verenlerden İ…H… T… ünvanlı ,T… U… M… adlı …. sicil numaralı işyerinin ilk tescil başlangıcının 506 Sayılı Kanun kapsamına alındığı 01.02.2008 olduğu ,Kanun kapsamından çıkışın ise 01.08.2010 olarak kayıtlara geçtiği ,01.02.2008 yılından öncesine ilişkin davalı K… nezdinde başkaca kayıt bulunmadığı ancak davalılar vekilinin ibraz ettiği Şehitlik Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından tanzim edildiği görülen evraktan diğer dosya davalısı S… C… T… unvanıyla aynı yer adreste ve aynı T… U… M… adlı işyerinin 01.04.1992 yılında işe başladığı 31.12.1996 yılında terk edildiği ve devamında tekrar 24.12.2002 de yine davalı S… C… un işe başladığı, 31.12.2007 yılında ise terk ettiği anlaşılmakla; Mahkemece tespitine karar verilen 09.01.2007 başlangıçlı hizmet süresinin tamamının herhangi bir ayrıma gidilmeksizin, 01.08.2010 tarihinde tescil edilen … sicil numaralı işyeri kapsamında geçtiğinin kabulü somut verilerle örtüşmemekte olup doğru olmamıştır.
Mahkemece ,davalı işverenlerin sorumluluklarının tespiti yönünde ,davalılar adlarına kayıtlı işyerlerinin kapsam ve süresinin belirlenebilmesi amacıyla davalılar vekilince sunulan anılan vergi kayıtları ile yetinilmeyip davalı işverenlerin vergi kayıt ve faaliyeti ile tescil durumları ilgili vergi dairesinden ve ticaret sicili memurluğundan titizlikle araştırılmalı, bu kapsamda hangi davalı işveren nezdinde hangi sürelerde çalışıldığının tereddütte mahal bırakmayacak şekilde tespiti amacıyla davacı duruşmaya çağrılıp isticvap edilmeli ,yargılama sürecinde dinlenen tanık Mahmut un beyanının dosyayı aydınlatmaya ve hüküm kurmaya yeterli olmadığı nazara alınarak ,tarafları bilir ve davacının çalışmaları hakkında bilgi sahibi olabilecek, Kuruma bildirim yapılmayan dava konusu dönemde, davalı işverenlerin bordrolarında kayıtlı tespiti mümkün diğer kişiler ile, gerektiğinde aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş,kanaat edinmeye elverişli sayıda olanlar re’sen tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, sonradan dinlenen tanık beyanları ile önce dinlenen tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde, bu çelişki giderilmeye çalışılmalı,yine mahkemece tefrik edilerek ayrı bir esasa kayıt edilen işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyası celbedilmeli ve işçilik alacakları davasında dinlenen tanık anlatımları ile iş bu davada bilgi ve görgülerine başvurulan tanık beyanları karşılaştırılarak varsa çelişkiler giderilmeli, davacı tarafça iddia edilen çalışmalara ilişkin K… tespitleri (müfettiş ve yoklama memuru raporları, mahalli denetim tutanakları v.s) sorularak getirtilmeli, davacının bildirim yapılmayan dönemler yönünden medula sisteminden de yararlanarak sağlık hizmeti alıp almadığı bunlara ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilerek irdelenmeli, bu kapsamda davacı tarafça ibraz edilen vizite kağıdı aslı temin edilerek davalı işverenlerce düzenlenmiş sağlık belgesi olup olmadığı belirlenmeli, bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalı T… U… M…’nden alınmasına, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.