YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17198
KARAR NO : 2015/21753
KARAR TARİHİ : 08.12.2015
Mahkemesi : Ankara 5. İş Mahkemesi
Tarihi : 02.06.2015
No : 2014/701-2015/987
Dava, Almanya’da ilk işe başlama tarihi olan 20.05.1987 tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olarak kabulü ile 01.12.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, 02.06.2015 tarihli celsede tefhim olunan kısa kararda, ‘DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davacının Türkiye’deki sigorta başlangıç tarihinin 20.05.1987 tarihi olarak ve 05.06.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanıldığının TESPİTİNE, fazlaya ilişkin istemlerin reddine’ şeklinde hüküm kurulmuşken, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ‘DAVANIN FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE’ şeklinde hüküm kurmak suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde “Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
Tarafların yüzüne karşı tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğundan, Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu’nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince salt bu husus bozma nedenidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün sair hususlar incelenmeksizin, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.