Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/16908 E. 2015/18383 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16908
KARAR NO : 2015/18383
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Mahkemesi : Niksar Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 16.12.2014
No : 2012/179-2014/652

Asıl ve birleşen davalar, hak sahibi konumundaki davalıya yersiz olarak ödenen ölüm aylıklarının ve sağlık giderlerinin yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ve davacı kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin sair, davacı kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı kurum tarafından açılan, davalıya yersiz olarak ödenen aylıkların tahsiline yönelik davaya ilişkin hüküm de, dosyadaki yazılara, dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçelerle, dayanağı olan maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemekle birlikte, yersiz olarak yapılan sağlık giderlerinin tahsili talebi yönünden de mahkemece, davalının boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
5510 sayılı Kanunun genel sağlık sigortalısı sayılanların düzenlendiği 60. maddesinde,
“İkametgahı Türkiye’de olan kişilerden;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
1) (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan kişiler,
2) (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler,
b) İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,
c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılmayanlardan;
1) Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar,
g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar, genel sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olup olmadığına bakılır. Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi takdirde birinci fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel sağlık sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında gelir alması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği de genel sağlık sigortalısı sayılması halinde (f) bendi dışındaki bentler kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
Bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile 80 inci maddede belirtilen aile; aynı hane içerisinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babadan oluşur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Ayrıca, 19.01.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6385 sayılı Yasanın 12. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 45. maddenin “Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girmekle birlikte, asli olarak hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31/01/2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa ilgililerin bu nedenle açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden Kurumca vazgeçilir.” düzenlemesi de mevcuttur.
Mahkemece, yersiz olarak ödenen sağlık giderleri yönünden, davacının 5510 sayılı Kanunun 60. maddesi ilgili bentleri gereğince genel sağlık sigortalısı sayılıp sayılmayacağı da araştırılarak ve adı geçen Kanunun Geçici 45. maddesi de gözetilmek suretiyle elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalıya iadesine, 02.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.