YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1612
KARAR NO : 2015/1854
KARAR TARİHİ : 10.02.2015
… Başkanlığı adına Av. ….. ile…. adına Av. … İhbar Olunan : … adına Av. … arasındaki dava hakkında iş Mahkemesinden verilen 14.6.2013 gün ve 2011/ 155-2013/ 749 sayılı hükmün, Dairemizin 19.6.2014 gün ve 2013/ 19848-2014/ 15314 sayılı ilamı ile BOZULMASINA karar verilmiştir. Bozma sonrası, Mahkemenin verdiği 06.11.2014 gün ve 2014/ 615 – 643sayılı karar ile önceki kararında 6100 sayılı HMK’nın 373/(5). Maddesi uyarınca direndiği anlaşılmış olmakla ve Direnme üzerine yapılacak işlemlerin neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 373’ncü maddesinin (5). fıkrasında; “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır. (6) fıkrasında da; “(6) Hukuk Genel Kurulunun verdiği karara uymak zorunludur.” şeklinde ifade edilmiş olmakla birlikte 5 Temmuz 2012 gün ve 28344 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 40. Maddesi ile 5521 sayılı Kanuna eklenen Geçici 2’nci Maddedeki;“ Bölge adliye mahkemelerinin, 5235 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, Yargıtayın bozma kararlarına karşı verilen direnme kararının temyizi halinde dava dosyası, önce kararı veren daireye gönderilir. Direnme kararları daireler tarafından öncelikle incelenir. Kararı veren daire, direnmeyi yerinde görürse kararı düzeltir; yerinde görmezse talebi on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletir.” şeklindeki düzenleme karşısında, direnme kararının süresi içinde temyizen incelenmesi davacı Kurum avukatınca talep edilmesi üzerine Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan ödemelerin 5510 sayılı Kanunun 21. ve 76. maddelerince tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, hükmün Dairemizce; kesinleşen tazminat dosyasında işverenin % 70, sigortalının % 30 oranında kusurlu bulunduğu, dosyada alınan ilk kusur raporunda işverenin % 80, sigortalının % 20 oranında kusurlu bulunduğu, hükme esas alınan kusur raporunda ise işverenin % 55, sigortalının ise % 45 oranında kusurlu bulunduğunun belirtildiği anlaşılmakta olup, kusur raporları arasındaki bariz çelişkinin giderilmediği;
Mahkemece, soyut ifadelere dayanmayan, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı ve dayanağı mevzuat hükümleri ayrıntılarıyla irdelenerek, mevcut çelişkiyi giderecek şekilde, iş kazasının olduğu meslek kolu ile iş ve işçi güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınacak kusur raporu ile sonuca gidilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu , Mahkemenin direnme hükmünde dayandığı, dosya üzerinde yaptırılan üç ayrı bilirkişi heyetince yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde son iki heyet raporuna göre kurum sigortalısının % 45, davalı işverenin % 55 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, buna göre kusur oranının sabit hale geldiği şeklindeki gerekçeye göre, Dairemizin 19.6.2014 gün ve 2013/ 19848-2014/ 15314 sayılı ilamının ortadan kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.
O hâlde, Dairemizin bozma ilamı kaldırılarak Mahkemenin direnme hükmü onanmalıdır.
SONUÇ : 1- Mahkemece verilen direnme hükmünün açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğu anlaşıldığından, Dairemizin Mahkemenin anılan kararının bozulmasına ilişkin 19.6.2014 gün ve 2013/ 19848-2014/ 15314 sayılı ilamının KALDIRILMASINA;
2-Hükmün esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.