Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/15572 E. 2015/22258 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15572
KARAR NO : 2015/22258
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

Mahkemesi :Uşak 1. İş Mahkemesi
Tarihi :15.04.2015
No :2011/1059-2015/151

Dava, hizmet tespiti istemine İlişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut olay incelendiğinde; davacının davalıya ait işyerinde 24.09.2008 – 27.04.2011 tarihleri arasında kesintisiz çalışmasına rağmen Kuruma eksik bildirim yapıldığı ve Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespitinin istenildiği, Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda istem gibi davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. maddesinin onuncu fıkrası olup, anılan Kanunun 6. maddesinde yer alan, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği yönündeki düzenleme ile anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi göz önünde bulundurulduğunda, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davaların kamu düzeni ile ilgili olduğu ve özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri gerektiği açıktır. Bu bağlamda, hak kayıpları ile gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi ve temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde mahkemece kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanması gerekmektedir.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; öncelikle dava konusu dönem yönünden davacının lise öğrenim durumu sorularak, varlığı anlaşıldığı takdirde öğrenim ve çalışma hayatının birlikteliği irdelenmeli, sonrasında, hüküm altına alınan tüm dönemler yönünden sigorta primleri bordroları ile aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirimi yapılan sigortalılar tanık olarak dinlenilmeli, aramalara karşın anılan kişilere ulaşılamadığı
takdirde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve bunların çalıştırdığı kişiler yöntemince belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, varsa, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyası celbedilmeli, 2008 tarihli ceza tutanağı ve işveren arasındaki bağlantı araştırılmalı, böylelikle; davacının fiili çalışmalarının varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, kesintili mi, sürekli mi olduğu hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenerek, toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre davaya konu talep hakkında bir karar verilmelidir.
Kabule göre de; davacının ihtilaf konusu dönemde 24.06.2011 tarihine kadar onsekiz yaşından küçük olması sebebiyle, bu sürelerin ancak malullük, yaşlılık, ölüm sigortası yönünden prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerektiği üzerinde durulmaksızın, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan S.. G..’a iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.