Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/15393 E. 2015/18304 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15393
KARAR NO : 2015/18304
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Mahkemesi : Sinop 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 30.03.2015
No : 2011/62-2015/427

Dava, zorunlu sigortalılığın iptaline ilişkin Kurum İşleminin iptali ile hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasa’nın 86. Maddesi ile 506 sayılı Kanunun 79. Maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacı, dava dışı A. C.’ın inşaat işinde 01.01.2008-30.08.2010 tarihleri arasında çalıştığını, Kurumca, 25.10.2010 tarihinde düzenlenen raporla, gerek A. C. gerekse dinlenen diğer tanıkların beyanları da dikkate alınarak yapılan incelenme ve durum tespitte, davacın hizmetlerinin bildirildiği 1005887 işyeri numaralı inşaat işinin 07.10.2005 tarihinde kapsama alınıp 31.12.2007 tarihi sonrası inşaatın tamamlamış olduğu ve fiilen çalışan olmadığının tespiti ile ayrıca fiili denetim sırasında tüm binaların oturulur vaziyette bulunması üzerine bu işyerinden 31.12.2007 tarih sonrası yapılan bildirimlerin iptal edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, mahkemeye verdiği beyanda dava dışı Ahmet Can’a ait farklı işyerlerinde çalıştığını belirterek davanın kabulünü istemiş ise de Mahkemece, bu işyerleri hakkında yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan davanın kabulü şeklinde yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli bulunmamaktadır

Mahkemece, yapılacak iş, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; öncelikle, davacının hangi tarihler arasında hangi işyerinde ne işi yaptığı açıklıkla belirlenmeli, bu işyerleri tespit edildikten sonra Kurum’dan bu işyerleri ile ilgili kapsam tarihleri, aylık ve prim hizmet belgeleri istenmeli, bu işyerlerinde çalışmış davası olmayan uyuşmazlığa konu dönemi kapsar şekilde çalışması bulunan tanıklardan kanaat edinmeye yetecek kadarının re’sen belirlenerek beyanlarına başvurulmalı , talep edilen döneme ilişkin bordro tanıklarına ulaşılamadığı takdirde sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren ya da bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı; mezkur işyerlerinin kapasitesi araştırılarak özellikle davacının yaptığı işi yapan başka kişi olup olmadığı şayet var ise davacının yaptığı iş kolu değerlendirilerek aynı işi yapan kaç kişiye ihtiyaç duyulabileceği konusunda uzman inşaat bilirkişiden de gerekirse görüş alınmak suretiyle davacının gerçekten çalışıp çalışmadığı kuşku ve duraksamaya mahal vermeyecek şekilde çözümlenmeli, davacının çalışmaları ile ilgili tüm belgeler davalı Kurumdan, puantaj kayıtları ve ücret tediye bordrolarının asılları işverenden getirtilmeli, iş bu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın davacıya aidiyeti davacı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan yine davacı tarafından hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı; toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.