Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/15364 E. 2015/21220 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15364
KARAR NO : 2015/21220
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Mahkemesi : İstanbul 20. İş Mahkemesi
Tarihi : 28.04.2015
No : 2014/683-2015/188

Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve kararın bozmaya uygun olmasına göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Dava, eğitime katkı payı ve prim borcundan kaynaklanan gecikme zammı dahil toplam 13,11 TL ve 8.532,13 TL bedelli ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeniyle iptaline ilişkin olup, Mahkemece dava konusu ödeme emirleri için 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olacağı ve ödeme emirlerinin tebliğ tarihi itibariyle takibe konu borçların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, Kurumun takibe konu asıl alacak miktarının toplamının 800,15 TL olduğu gerekçesine dayalı olarak da hükmün son satırında kararın miktar itibariyle kesin olduğu belirtilmiştir.
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2015 yılı için, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki atıf gözetilerek, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 2.080,00 TL olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının tespitinde alacağın tamamı gözetilmesi; tamamı dava edilen bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması HUMK’nun 427. maddesi hükmü gereğidir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 09.04.2008 tarih ve 2008/15-312 Esas, 2008/306 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, itirazın iptali davalarında verilen hükümlerin miktar yönünden temyizlerinin mümkün olup olmadığının belirlenmesinde, salt asıl alacak tutarının değil, onunla birlikte, harcı ödenmek suretiyle müddeabihe dahil edilerek dava veya takip yoluyla istenilmiş olan işlemiş faiz miktarının da gözetilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, kesinlik sınırının belirlenmesinde dava konusu (müddeabih) menkul ya da alacağın değeri esas alınır. icra (inkar) tazminatı ve giderler hesaba katılmaz (YHGK. 13.1.1988 gün, 1988/13-586 E. ve 25 K. sy. ilamı)
Somut olayda, yukarıda anılan Hukuk Genel Kurulu Kararından yola çıkılarak ve yerel mahkemenin gerekçesi de gözetilerek, asıl alacak ve gecikme zammı tutarının tamamı bakımından ödeme emrinin iptaline karar verildiğinden ve ödeme emirlerine konu asıl alacağa gecikme zammı da dahil edildiğinde elde edilen miktarın kesinlik sınırından fazla olduğu anlaşıldığından anılan karara karşı temyiz yolu açık olup, Mahkemece hükmün kesin (temyiz yolu kapalı) olmak üzere verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün son satırında yer alan “miktar itibari ile kesin olmak üzere” sözcüklerinin silinerek yerine “gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 8 gün içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.