Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/15011 E. 2015/14026 K. 07.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15011
KARAR NO : 2015/14026
KARAR TARİHİ : 07.09.2015

Mahkemesi : İş Mahkemesi

Dava, Kurumca resen yapılan işyeri tescili işlemi ile tahakkuk ettirilen fark işçilik prim borcuna dair işlemin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma sonrasında ilâmında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Husumet konusu, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur. Eldeki gibi sigortalılık hizmetleri ve ücret tespitine ilişkin davalarda elde edilecek hükmün uygulayıcısı konumundaki davalı Kurum tarafından yerine getirilebilmesi için, husumetin doğru kimselere yöneltilerek davaya devam edilmesi gereklidir.
10.05.2012 tarihinde davacıya ait işyerinde tutulan tutanak sonrasında davacı ile dava dışı … arasında yapılan noter onaylı sözleşmenin farkedilmesi üzerine 5510 Sayılı Yasa’nın 86’ncı maddesi kapsamında kurumca resen tescil işlemi yapılması ve sözleşmenin yapılıdğı 31.10.2011 tarihi ile tespitin yapıldığı 10.05.2012 tarihleri arasında aylık 30 gün üzerinden re’sen tahakkuk ettirilen prim borcuna karşı aynı maddede sayılan prosedür işletildikten sonra süresi içinde açılan davada, sigortalı çalışmaları olduğu kurumca kabul edilen davadışı …’un aslen davacı yanında çalışmadığı bu nedenle kurumca yapılan tahakkukun ve tescil işleminin iptali gerektiği iddiası ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Eldeki davada, her ne kadar Kurumca davacının işlettiği kaför işyerinin resen tescili ve çalışmalar nedeniyle çıkartılan fark prim borcuna ilişkin işlemin iptali ve menfi tespit istemi mevcut ise de, verilecek karar sonrasında, dava dışı sigortalının da prim talep edilen dönemler bakımından hangi ücretle çalıştığının tespiti söz konusu olacaktır. Dolayısıyla dava sonunda verilecek karar dava dışı sigortalıların da hak alanını etkileyecek olup, Mahkemece bu sigortalıların da HMK 124. maddesi gereğince, davaya dahil edilmesi, savunma ve delillerinin toplanması ve sonrasında bir karar verilmesi gerekmektedir.
O halde, Mahkemece yapılacak iş,öncelikle davadışı …’nün davaya katılımını sağlamak ve sonrasında bu davalının da delillerini toplamak ve 5510 sayılı Yasanın 86’ncı maddesi kapsamında kurumca prim tahakkuk ettirilen dönemdeki çalışmaların varlığını usulünce irdelemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.