Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/1499 E. 2015/1849 K. 10.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1499
KARAR NO : 2015/1849
KARAR TARİHİ : 10.02.2015

Mahkemesi : İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, iamında belirtildiği şekilde, davanın HMK.’un 114/I.c maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen ele alınması gereken bir husustur.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.
Mahkemece, sigortalı ile davalı arasında bir hizmet akdi değil, bir eser sözleşmesi olduğunun kabulü ile ilgili asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmış ise de;
Somut olayda uyuşmazlık, Kurumca iş kazası sonucu vefat ettiği kabul edilip, hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin 5510 sayılı Kanunun 21. ve 23. maddelerince tazmini istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki çekişmenin 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasından kaynaklandığının belirgin olması karşısında, bu tür davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğu açıktır.
Mahkemece yapılacak iş, işin esasına dair yapılacak değerlendirme sonunda, sigortalı ile davalı arasında bir hizmet akdi değil, bir eser sözleşmesi olduğu sonucuna varması halinde davanın reddine karar vermek, aksi takdirde davanın yasal dayanakları kapsamında inceleme yaparak varılacak sonuca göre hüküm tesis etmektir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair hususlar incelenmeksizin, 10.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.