Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/14413 E. 2015/16189 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14413
KARAR NO : 2015/16189
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

Mahkemesi : Kahramanmaraş 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 05.03.2015
No : 2014/252-2015/32

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işverene ait işyerinde 15.02.1992-30.09.2010 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada, istemin ispatlanamadığından reddine karar verilmiş olup, dosya kapsamına göre bu karar isabetsiz bulunmuştur. Davacının Mahkemece alınan 25.09.2014 tarihli ifadesinde, 2007-2008 yıllarında davalı ile ortağı ayrılınca diğer ortak Mehmet Toygun’un yanında 1 yıl süre ile çalıştığına dair beyanı gözetildiğinde, davalı yanındaki çalışmalarına 1 yıl süre ile ara verdiği ve bu nedenle çalışmasının kesintiye uğradığı anlaşılmaktadır. Dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile dinlenen davalı, davacı, bordro tanıkları ile komşu işyeri tanıklarının beyanları gözetildiğinde, davacının 1 yıl süre ile kesintiye uğramış olsa da 1996-2010 yılları arasında çalıştığı belirgin olup, Mahkemece, davacının çalışmasına ara verdiği ve dolayısı ile çalışmanın kesintiye uğradığı dönem tanık beyanları, ticaret sicil ve vergi kayıtlarından araştırılmak suretiyle belirlenerek, davanın açıldığı tarihine göre, çalışmanın kesintiye uğradığı tarihten önceki dönem yönünden 5 yıllık hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda değerlendirme yapılmalı, hak düşürücü süre gerçekleşmiş ise bu dönemden öncesine ilişkin istemin hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmeli, kesinti sonrası dönem yönünden ise çalışmanın hangi tarihte yeniden başladığı ve tamamen sona erdiği konuları netleştirilerek, davalı işveren yanında çalışmanın gerçekleştiği ve hak düşürücü süreye uğramayan dönemler yönünden istemin kabulüne karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.