Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/12899 E. 2017/2738 K. 30.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12899
KARAR NO : 2017/2738
KARAR TARİHİ : 30.03.2017

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, meslek hastalığı sonucu sigortalının sürekli işgöremezlik durumuna girmesi nedeniyle Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarının davalı işverenden rücuan tahsilini istemiş, mahkemece, hükme esas alınan kusur raporunda %100 davalı kusurlu kabul edilerek sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı işverenin kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda; hak sahipliği dosyasında, sigortalının %20,2 oranında sürekli iş göremez halde olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Hükme esas alınan rapor Dairemizin ve Yargıtay’ın kabul ettiği, uygulamada 32 yıl formülü olarak adlandırılan esaslara aykırı düşmektedir. Kusur incelemesi yapılırken, meslek hastalığının bu özelliği dikkate alınarak ve öteden beri uygulanan şekliyle yeraltı maden işyerlerinde çalışan sigortalılar bakımından 32 yıl formülü esas alınmak suretiyle belirleme yapılmaktadır. Hükme esas alınan rapor, uygulamada 32 yıl formülü olarak adlandırılan esaslara aykırı düşmektedir. Bilindiği üzere, sigortalının işyerlerinde 32 yıldan daha kısa bîr süre çalışması halinde, kaçınılmaz maluliyet oranı; çalışılan yıl sayısı: 32 yıl ortalaması ile çarpılarak kaçınılmaz maluliyet oranı belirlenmelidir. Sigortalının 18 yaşından sonra çalışmaya başlaması halinde ise; 32 yıldan, geç başladığı her 3 yıl için 1 yıl indirilerek kaçınılmaz maluliyet belirlenmeli, artık yaşlar için orantılama yoluyla indirime gidilmelidir. Kusur raporu bu hususları nazara almadığından yetersiz görülmüştür. Şu halde Mahkemece, sigortalının yaptığı işlerin niteliği, yeraltında geçen çalışma süresi, sigortalının işten ayrıldığı tarihteki sürekli iş göremezlik oranı bu verilere göre belirlenip, ODTÜ’den oluşturulacak bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 30.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.