Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/10784 E. 2017/1272 K. 20.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10784
KARAR NO : 2017/1272
KARAR TARİHİ : 20.02.2017

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-5510 sayılı Yasa’nın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasa’nın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olmasına rağmen, mahkemece, gerekçesinde 5510 sayılı Kanuna atıfta bulunulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Gerekçenin 11. Satırında, ise de “sözcüklerinden sonra gelen” 506 sayılı ”sözcüklerinden itibaren gerekçenin silinerek çıkartılmasına ve yerine” Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 26. maddesi olup, davalının sorumluluğu kusur sorumluluğu ilkesine dayanmaktadır. 506 sayılı Yasa’nın 26/1. maddesinde, kastı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir eyleminin varlığı halinde işverenin rücû alacağından sorumluluğu olanağı tanınmıştır. Aynı Yasa’nın 26/2. maddesinde ise, 3. kişinin rücû alacağından sorumluluğu için, kasıt veya kusuruyla iş kazasının oluşumuna etkide bulunma koşulu öngörülmüştür. İşveren veya üçüncü kişiler ile üçüncü kişileri çalıştıranlara rücû olanağı anılan maddede öngörülen sayılı ve sınırlı durumların gerçekleşmesi hâlinde mümkün olup, 506 sayılı Yasa’nın 26. maddesine dayalı dava kapsamında, maddedeki sorumluluk hallerinin genişletilmesi veya genel hükümler uyarınca kusursuz sorumluluk yoluna gidilmesine olanak bulunmamakta olduğundan davalının rücû alacağından sorumluluğu ancak, maddede öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür. Ceza dosyasında alınan ATK rapruna göre sanık Birol Koca ‘nın kusurunun bulunmadığı, müteveffa …’ın ise ani şerit ihlali yapmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiği gerekçesiyle 8/8 kusurlu olduğu, davalı işveren şirketin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” ibarelerinin eklenmesine ve gerekçe ile hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.