YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1066
KARAR NO : 2015/3573
KARAR TARİHİ : 03.03.2015
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davacı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi……….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Dairemizin 01.07.2014 tarihli 2014/12645-16245 Esas Karar sayılı bozma ilamında da ayrıntılarıyla belirtildiği üzere; rücû davalarında faiz başlangıcı, gelirler yönünden onay, giderler yönünden ise ayrı ayrı sarf ve ödeme tarihleri olmasına karşın, Mahkemece, tedavi giderleri için 06.04.2011 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi,
Bununla birlikte, davanın yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Yasanın 26. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 23.11.2006 gün ve 2003/10 Esas ve 2006/106 sayılı kararıyla, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş; Anayasa’nın 152. ve 153. maddelerinde öngörülen düzenleme uyarınca, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte, elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanmasının zorunlu olması karşısında, iptal kararının Resmi Gazete’de yayınlandığı 21.03.2007 tarihinden sonra, Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 76. maddesi uyarınca, yürürlükteki yasaları uygulamakla yükümlü bulunan Mahkemelerin ve giderek Yargıtay’ın, iptal kararı ile yürürlükten kalkan bir
yasa maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkisi bulunmadığından; dava tarihindeki mevzuat ve içtihatlara uygun olarak açılan davanın, anılan iptal hükmü nedeniyle oluşan hukuksal durum gereğince kısmen reddine karar verilmesinde, tarafların sorumluluğu bulunmadığı halde; davacı Kurumun davada haksız çıkan taraf olarak nitelenip vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinden dolayı sorumluluğuna hükmedilmiş olması usûl ve Yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi gereğince) Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca, temyiz edenin sıfatına göre, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının 2. bendinde yazılı bulunan “06.04.2011” tarihinin silinerek yerine, “06.04.2001” tarihinin yazılmasına, 3. bendinde yazılı bulunan “davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen (%15) 138 TL ” sözcüklerinin silinerek çıkarılmasına, 5. bendinin tamamen silinerek çıkarılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.