Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/993 E. 2014/8429 K. 11.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/993
KARAR NO : 2014/8429
KARAR TARİHİ : 11.04.2014

Mahkemesi : İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesi
Tarihi : 28.11.2013
No : 2013/162-2013/586

Dava, Nisan 2005-21.02.2007 tarihleri arasındaki hizmetin tespiti ile 21.02.2007-09.12.2010 tarihleri arasındaki prime esas kazançlarının gerçek ücret üzerinden tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

İncelenen dava dosyasında ücret tespiti istemine ilişkin talebine reddine dair karar yerinde görülmesine karşılık hizmet tespiti açısından dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; davacının davalı işyerinde sırasıyla şoför, satış temsilcisi ve ofis müdürü olması iddiaları karşısında, davacının, ihtilaflı dönemler açısından davalı şirketle alakalı varsa trafik ceza kayıtları getirtilmeli, yapılan satışlara ilişkin varsa fatura, makbuz vb. belgeler ikmal edilmeli, uyuşmazlık konusu tarihlerde bildirimleri yapılan sigortalıların kanaat edinmeye yetecek kadarının hizmet cetvelleri getirtilerek bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.

Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.