Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/9668 E. 2014/19629 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9668
KARAR NO : 2014/19629
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
…-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre; davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
…-) İş davalarına bakmak üzere 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile bir özel mahkeme türü olan iş mahkemelerinin kurulduğu, ancak ayrı iş mahkemesi bulunmayan yerlerde, anılan Kanunun …/…. maddesi gereği Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun bir Asliye Hukuk Mahkemesini görevlendireceği, bu mahkemenin iş davalarına, iş mahkemesi sıfatıyla ve İş Mahkemeleri Kanunu’nda öngörülen yargılama usulüne göre bakacağı, bu anlamda ayrı özel mahkeme bulunmayan yerlerde davanın genel mahkemelerde, “özel mahkeme sıfatıyla bakıldığı belirtilmek suretiyle” görülmesi gerekmektedir.
Eldeki dosyada, dava açılırken iş mahkemesi sıfatı dava dilekçesinde açıkça belirtildiğinden, davanın iş mahkemesi sıfatıyla görüldüğünün kabulü gerekmiş, Mahkemece 02…..2012, 04…..2012, 26.02.2013, 09.04.2013, 04.06.2013, ….09.2013 ve 26…..2013 tarihli duruşma tutanaklarında ve gerekçeli karar başlığında, davaya “İş Mahkemesi Sıfatıyla” bakıldığının açıkça belirtilmemiş olması sonuca doğrudan etkili olmadığından, bozma sebebi yapılmamıştır.
…-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388. ve 389. maddeleri (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi) uyarınca, kararın anılan maddelerde tanımlanan unsurları taşıması ve “iki tarafa tahmil ve bahşedilen hakların şüphe ve tereddüdü mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılması gereklidir (taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir)” yönündeki hükümlerinin, kararın yazımında dikkate alınmayarak, hükmün infazında tereddüt yaratacak şekilde, davacının tespitine karar verilen çalışmalarının başlangıç ve bitiş tarihlerinin infaza elverişli şekilde açıklanmaması,
Davacıya aidiyetine karar verilen çalışmaların toplamının 966 gün olmasına rağmen, hüküm fıkrasının yazımı sırasında maddi hataya düşülerek 978 gün olduğunun yazılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01…..2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici …. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün tespite ilişkin … nolu bendinde yer alan ”978” rakamlarının silinerek, yerine, “1979/…. dönemde 90 gün, 1979/…. dönemde 90 gün, 1979/…. dönemde 90 gün, 1979/…. dönemde 36 gün, 1980/…. dönemde 30 gün, 1981/…. dönemde 90 gün, 1981/…. dönemde 90 gün, 1981/…. dönemde 90 gün, 1981/…. dönemde 90 gün, 1982/…. dönemde 90 gün, 1982/…. dönemde 90 gün, 1982/…. dönemde 90 gün olmak üzere toplam 966 gün” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ……..2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.