Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/9430 E. 2014/17106 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9430
KARAR NO : 2014/17106
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

Mahkemesi :Bartın 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :18.03.2014
No :2013/182-2014/173

Dava, yersiz ölüm aylıklarının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalıya murisi babasından ölüm aylığı bağlandığı, Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru tarafından yapılan araştırmalar sonucu davalının boşanmış olduğu eşi ile birlikte fiilen yaşamakta olduğu tespit edilerek almakta olduğu aylığı kesilerek adına borç kaydedildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 56/son ve 96’ncı maddeleridir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2’nci maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Davalının ihbar edilmesi üzerine 05.03.2008 tarihinde Kurum Denetim Memuru tarafından yapılan denetimde davalının A. Köyü K. Mahallesi adresinde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edildiği, ancak davalıya bağlanan ölüm aylığının kesilmesi için herhangi bir yasal dayanak bulunmadığından işlem yapılmadığı, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından bu defa 05.05.2009 tarihli kolluk tahkikatında davalı ile eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettiği tespit edilerek Kurum Denetim Memuru tarafından 26.06.2009 tarihli raporun tanzim edildiği anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamından, tanıklar davalı ile boşandığı eşinin ayrı yaşadıklarını belirtmiş iseler de, 09.12.2013 tarihli nüfus müdürlüğü yazısından davalı ile boşandığı eşinin 22.12.2006 tarihinden itibaren aynı adreste bulundukları ve denetimlerin ardından 01.12.2009 tarihinden davalının adres değişikliği yaptığı ve kolluk tahkikatlarında da tarafların resmi olarak boşandıkları halde aynı adreste yaşadıkları anlaşıldığından davanın kabulü gerekirken mahkemece davanın reddine karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.