Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/9404 E. 2014/16177 K. 01.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9404
KARAR NO : 2014/16177
KARAR TARİHİ : 01.07.2014

Mahkemesi :Rize 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :06.03.2014
No :2013/445-2014/142

Dava, 07.9.2001 – 19.4.2004 tarihleri arasında, 506 sayılı Kanun’a tabi zorunlu sigortalılık süreleri dışında tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Kanun kapsamında prim borçlarının yapılandırılmasından yararlandırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma üzerine, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, Dairemizin 2013/ 70 – 14940 sayılı bozma ilamımıza uyulması sonrasında yapılan yargılama sonunda, 506 sayılı Kanun kapsamındaki çalışma süreleri hariç, 01.10.2001-31.12.2003 tarihleri arasında davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 6111 sayılı Kanunun getirdiği ödeme kolaylığından faydalanması gerektiğinin tespitine karar verilmiş ise de;
Bozma gereklerinin tümüyle yerine getirilmediği, zira 2003 yılı Mayıs ve 2004 yılı Eylül aylarına dair özel firma kesintilerinin Kuruma intikal ettiği Kurumca bildirilmiş ancak 2001, 2002 yıllarında davacının ürettiği çay ürününü, dava dışı özel kuruluşlara tesliminden dolayı davacı adına tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur priminin/primlerinin, Kurum hesabına intikal edip etmediği hususunun belgeleriyle ortaya konulmamıştır. Buna göre öncelikle uyuşmazlık konusu döneme ilişkin kesintinin hangi ay veya aylara ait olduğu hususundaki tereddüt giderilip, sonrasında hak ve mükellefiyetin başlangıcının bu tevkifatın Bağ-Kur’un hesabına intikal etmesi koşuluyla tevkifat tarihini takip eden aybaşı olarak kabul edilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek hüküm kurulmasının gerekli olduğu dikkate alınmamıştır. Yapılacak değerlendirmede, davacının 06.5.2001- 06.9.2001 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamındaki çalışmaları sonrası intikal etmiş ilk kesinti tarihi gözetilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.7.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.