YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9041
KARAR NO : 2014/13796
KARAR TARİHİ : 04.06.2014
Mahkemesi :Batman İş Mahkemesi
Tarihi :31.10.2013
No :2011/476-2013/385
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı SGK Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işverene ait kanalizasyon – yol inşaatı işyerinden davalı Kuruma 01.05.1987 – 31.08.1987, 17.04.1989 – 31.05.1989, 05.09.1989 – 30.09.1989 tarihleri arasında kısmi, 21.05.1990 – 30.06.1990 döneminde ise tam gün üzerinden eksiksiz bildirimleri gerçekleştirilen davacının istemi, 01.05.1987 – 01.05.1991 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin olup mahkemece yapılan yargılamada, uyuşmazlık konusu dönemde Ocak ve Aralık ayları dışında yılda 10 ay ve bu aylarda 30 gün çalışıldığına karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Herhangi bir yazılı kanıtın bulunmadığı inceleme konusu davada 4 adet tanık sigortalının anlatımları esas alınmış ise de bunlardan ikisinin davacının kardeşi olması, diğer ikisinin de yalnızca 1989/2. ve 1991/2. döneminde bildirimlerinin bulunması karşısında bu kişilerin beyanlarına dayanılamayacağı ortadadır. Bu bakımdan, dönemsel sigorta primleri bordrolarında bildirimleri yapılan diğer sigortalıların bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, tüm aramalara karşın bu kişilere ulaşılamadığı takdirde varsa aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak dinlenilmeli, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.