Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/8545 E. 2014/14051 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8545
KARAR NO : 2014/14051
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

Mahkemesi : Ankara 17. İş Mahkemesi
Tarihi : 26.02.2014
No : 2009/214-2014/93

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili ve davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalı işverene ait işyerinde 10.09.2006-20.08.2007 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. maddesi olup temel haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada; istem, davalı şirketin faaliyette olduğu dönem ve bordro tanıkları adına hizmet bildirilen dönemler dikkate alınarak davacının davalı şirkete ait işyerinde 24.05.2007-02.07.2007 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek, kısmen reddedilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; özellikle; davalı şirketin ticaret siciline 02.02.2007 tarihinde tescil edildiği belirtilmiş ise de tescilden önce davalı şirketin faaliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılması, var ise işverenin sıfatının; şahıs şirketi, adi şirket olup olmadığının belirlenmesinden sonra HMK 124. maddesi uyarınca yöntemince davaya dahil edilerek davalı şirket ile aralarındaki hukuki ve fiili bağlantının tam olarak açıklığa kavuşturulmasından sonra karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile karar verilmesi hatalı olup; işyerinin 506 sayılı Kanun hükümleri
kapsamında bulunduğu süreler (tescil dönemi) Kurumdan sorulmalı, işverenin vergi kayıt ve faaliyet, tescil durumu ilgili vergi dairesinden ticaret sicili memurluğundan araştırılmalı, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, uyuşmazlık konusu tarihleri içerir dönemsel sigorta prim bordroları, aylık prim ve hizmet belgeleri Kurumdan getirtilmeli, anılan bordrolarda, belgelerde bildirimleri yapılan sigortalıların bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, bordrolar, belgeler düzenlenmediği veya tüm aramalara karşın sigortalılara ulaşılamadığı takdirde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işyerinin ve davacının yaptığı işin nitelik itibarıyla mevsimlik olup olmadığı, çalışmanın tam gün üzerinden gerçekleşip gerçekleşmediği ortaya konulmalı, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, çalışma kesintili gerçekleşmiş ise hak düşürücü süre yönünden irdeleme yapılmalı toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin ve davalı SGK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.