Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/8416 E. 2014/9782 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8416
KARAR NO : 2014/9782
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

Mahkemesi : Afyonkarahisar İş Mahkemesi
Tarihi : 28.01.2014
No : 2013/153-2014/36

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında ilamında belirtildiği davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine;
2-) Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada; davacının, 1985 yılında 3 ay kadar süreyle hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespiti istemine ilişkin davada, davacının hizmet cetvelinde incelendiğinde; davacının, davalı işyerinden Kuruma bildirilmiş hizmetleri bulunmamakla birlikte davacının davalı işletmede 27.03.1985 tarihinde çalışmaya başladığına ilişkin 18.04.1985 tarihinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi mevcuttur. Dinlenen davacı tanıkları, davacının talep konusu dönemde çalıştığını doğrulamasına rağmen, istem reddedilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, uyuşmazlık konusu tarihleri içerir dönemsel sigorta primleri bordroları, aylık prim ve hizmet belgeleri Kurumdan getirtilmeli, anılan bordrolarda, belgelerde bildirimleri yapılan sigortalıların bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, bordrolar, belgeler düzenlenmediği veya tüm aramalara karşın sigortalılara ulaşılamadığı takdirde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işyerinin ve davacının yaptığı işin nitelik itibarıyla mevsimlik olup olmadığı, çalışmanın tam gün üzerinden gerçekleşip gerçekleşmediği ortaya konulmalı, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, çalışma kesintili gerçekleşmiş ise hak düşürücü süre yönünden irdeleme yapılmalı, özellikle de orman işletme müdürlüğünden dava konusu dönemde ekim çalışmalarının ne kadar sürdüğüne kayıtlar getirtilmesi suretiyle toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra şayet hizmet süresinin tespiti talebinin reddi gerekiyorsa sigortalılık başlangıcının belirlenmesi yönünde hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.