Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/831 E. 2014/6922 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/831
KARAR NO : 2014/6922
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

Mahkemesi : Hatay İş Mahkemesi
Tarihi : 06.09.2013
No : 2013/140-2013/371

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacının, davalı işverene ait işyerinde 01.08.1975 günü çalışmaya başladığı yönünde hakkında “Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi” düzenlenerek davalı Kuruma verildiği belirgin olup, 01.07.1975-30.06.1977 döneminde hizmet akdine dayalı olarak geçmesine karşın Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespiti istemli olarak 15.03.2011 tarihinde açılan işbu davada Mahkemece yapılan yargılama sonunda, istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79. maddesinin onuncu fıkrasında, yönetmelikle belirlenen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları, Kurumca saptanamayan sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak (5) yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilâm ile kanıtlayabildikleri takdirde, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının göz önünde bulundurulacağı açıklanmış olup, anlaşılacağı üzere, çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. Fıkrada öngörülen hak düşürücü süre uygulamasında, hizmetin ara vermeksizin kesintisiz gerçekleştiği durumlarda, çalışmanın sona erdiği (işten çıkış yapıldığı) yılın sonuna karşılık gelen 31 Aralık gününden başlayarak (5) yıllık sürenin hesaplanması gerekmektedir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, 31.12.1977 tarihinden itibaren (5) yıl içerisinde açılmayan işbu davada 01.08.1975 günü çalışmaya başlanıldığına ilişkin işe giriş bildirgesinin varlığı karşısında, anılan tarih (01.08.1975) öncesine ilişkin istemin hak düşürücü süreye uğradığının gözetilmemesi,
3- Davacının ad-soyad ve doğum yılı ile 3101010711317 sicil numarasına kayıtlı sigorta hizmet cetvelinde, 1976/4, 1977/1, 1977/2 ve 1977/3 dönemlerinde 883.31 sicil sayılı dava dışı işyerinden kısmi bildirimlerin mevcut olduğunun anlaşılması karşısında, anılan dönemlerdeki çalışmaların davacıya ait olup olmadığı araştırılarak, şayet davacıya ait olduğu sonucuna vanlacak olursa bahse konu sürelerin dışlanması gerektiğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılardan SGK Başkanlığı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.