YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8137
KARAR NO : 2014/9147
KARAR TARİHİ : 28.04.2014
Mahkemesi :Besni 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :19.03.2013
No :2008/338-2013/250
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum ve F.. Ö.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davaların murisine ait çiftlik işyerinde 01.03.1990 – 21.08.2008 tarihleri arasında bekçi olarak hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada; istem kısmen hüküm altına alınmış ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; işverenin vergi kayıt ve faaliyet, tescil durumu ilgili vergi dairesinden, ticaret sicili memurluğundan araştırılmalı, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işyerinin ve davacının yaptığı işin nitelik itibarıyla mevsimlik olup olmadığı, çalışmanın tam gün üzerinden gerçekleşip gerçekleşmediği ortaya konulmalı, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, çalışma kesintili gerçekleşmiş ise hak düşürücü süre yönünden irdeleme yapılmalı özellikle; bahse konu çiftliğin hangi tarihten itibaren davalıların murisine ait olduğuna ilişkin tapu kayıtlarının getirtilmesi, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, davacının talep ettiği dönemde başka işyerinden bildirilen çalışmasının varlığı gözetilmek suretiyle bildirimde bulunan dava dışı bu şirket ile davalılar arasındaki hukuki ve fiili bağlantının, davacının dava dışı şirketten bildirilen çalışmaları sırasında davalılardan F.. Ö.. tarafından davacıya maaş havalesi yapıldığı da dikkate alınarak, araştırılması, davacının talep ettiği dönemlere ilişkin çalışmasına yönelik kolluk kuvvetlerinden (Jandarma Komutanlığı/Emniyet Müdürlüğü) araştırma yapılmasının istenmesi, komşu arazi sahipleri ile talep edilen dönemde görev yapan muhtar ve azalardan kanaat edinmeye yeter kadarının dinlenilmesi, suretiyle toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılardan Kurum ve F.. Ö.. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan F.. Ö..’e iadesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.