Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/8074 E. 2014/9751 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8074
KARAR NO : 2014/9751
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

Mahkemesi : İstanbul Anadolu 4. (Kadıköy 2.) İş Mahkemesi
Tarihi : 30.09.2011
No : 2009/752-2011/846

Davacı, davaya konu Birleşik Arap Emirliklerinin Dubai şehrinde bulunan işyerinde çalışan sigortalıların, hastalık ile işkazaları ve meslek hastalıkları sigortası yardımlarından yararlandırılmaması nedeniyle 2004 yılı 6. ay ile 2008 yılı 9. ay arasında yersiz ödediğini iddia ettiği primlerinin tahsilini istemiştir.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, tarafların avukatlarının temyiz etmeleri üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının avukatının temyiz itirazlarının REDDİNE;
2-)Davalının avukatının temyiz itirazlarına gelince;
HUMK. un 295. maddesi, “Mahkeme ilamları … sahteliği … ispat olununcaya kadar delili kati teşkil eder. Şu kadar ki mahkeme işbu evrak hakkında şüpheyi davet eden haller görürse bunları tanzim ve tasdik eden daireden izahat itasını istiyebilir.” HMK. nın 204. maddeside benzer şekilde, “İlamlar … sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar…Mahkeme, yukarıdaki belgelerden biri hakkında şüphe uyandıran bir hâl görürse, ilgili daireden açıklama isteyebilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Kesin delil, yanları ve hakimi bağlayan, bu tip delillerle kanıtlanan olayın hukuksal doğru olarak kabul edilmesi gereken delillerdir. Hakimin kesin delilleri takdir yetkisi yoktur. Bu biçimde ispatlanan hususu doğru kabul etmek zorundadır. Hukukumuzda kesin deliller sınırlı olup bunlar, ikrar, senet, yemin ve kesin hükümdür (Hukuk Genel Kurulu’nun 02.11.2011 gün ve E:2011/2-561, K:2011/668 sayılı ilamı).
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar çerçevesinde; yasal denetimden geçerek kesinleştiği anlaşılan İstanbul 1. İdare Mahkemesinin, 2008/1681 Esas, 2009/898 Karar sayılı ve 03.06.2009 tarihli; davacının, davaya konu işyeri sigortalılarının hastalık ile işkazaları ve meslek hastalıkları sigortası yardımlarından faydalandırılması isteminin reddine ilişkin Kurum işleminin iptaline karar verilen ve eldeki davada kesin delil teşkil eden mahkeme kararı sonucuna göre, davaya konu işyeri sigortalılarının hastalık ile işkazaları ve meslek hastalıkları sigortası yardımlarından faydalandırılması gerekmekte olup, bu yönde davacının ödediği hastalık ile işkazaları ve meslek hastalıkları sigortası primlerinin yersiz olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeksizin, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.