YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7930
KARAR NO : 2014/9901
KARAR TARİHİ : 05.05.2014
Mahkemesi : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 07.03.2014
No : 2010/1016-2014/94
Dava, biriken aylıkların geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağı ve fazla ödenen primlerin yasal faizi ile istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir
2–Eldeki davada, davacıya önceden açtığı ve 10.04.2012 tarihinde kesinleşen dosyada verilen karar ile 01.04.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına müstehak olduğuna dair verilen karara ilişkin davanın yargılaması devam ederken ve 05.07.2012 tarihine kadar, davacının ödediği primlere ve yaşlılık aylıklarının geç ödenmesi nedeniyle aylıklara işleyen faizlerin tahsilinin istenildiği, anlaşılmakta olup, mahkemece verilen karar eksik araştırmaya ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
1479 sayılı Yasanın 65. maddesi hükmü ile Kurumun, malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortasından aylık bağlaması için üç aylık işlem yapma süresi bulunmasına karşın, Mahkemece, aldırılan bilirkişi raporunda geciken aylıkların hak ediş tarihlerinden toptan ödeme tarihine kadar faiz hesabı yapılması gerekirken, toptan ödeme tarihi araştırılmaksızın, rapor tarihine kadar faiz hesabı yapılması isabetsizdir. Kurumun yaşlılık aylığını bağlayabilmesi için, işlem yapması gereken yasal sürenin faiz hesabına dahil edilmesi, usul ve yasa´ya aykırı olup bozma nedenidir.
3-5510 sayılı Kanunun Geçici 14. maddesinde: “…Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malullüğü, malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. Ancak;….
b) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik destek primi oranı olarak bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen hükümler uygulanır. Bu oran, bu maddenin yürürlüğe girdiği yılda % 12 olarak, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak uygulanır. Ancak bu oran % 15’i geçemez…” hükmü uyarınca, Anılan maddenin (b) bendine göre, bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere, çalışılan süreler için sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılacaktır.” hükmü gereğince, davacının aylık bağlandıktan sonraki çalışmaları nedeniyle sosyal güvenlik destek priminin kesilmesi gerektiği belirgin olup; 1479 Sayılı Yasanın ek 20’nci maddesi ile; “yaşlılık aylığı bağlananlardan, kendi nam ve hesabına çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dâhil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dâhil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesileceği belirtilmiştir.
Somut olayda da, davacının prim ödemeye devam ettiği 30.09.2009–05.07.2012 tarihleri arasındaki ödenen primler bakımından, bu dönemdeki sigortalılığının 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılık (5510/4-1(b)) olduğunun belirlenmesi halinde; anılan Kanunun Ek 20’nci maddesi ve aynı zamanda 5510 Sayılı Kanun’un geçici 14’üncü maddesi uyarınca yaşlılık aylığına hak kazandığı anılan sürede, sosyal güvenlik destek primi yükümlüsü olduğu nazara alınarak, davacı vekilinin son celsedeki beyanında primlerin ve yaşlılık aylıklarının kurumca iade edildiğinin belirtilmesi karşısında; öncelikle hangi tarihte davacıya aylık nedeniyle toptan ödeme yapıldığının ve primlerinin iade edildiğinin belirlenmesi ile, aynı zamanda kurumca iade edilen primlerden sosyal güvenlik destek primlerinin kesilip kesilmediğinin kurumdan sorularak tespit edilmesi ve şayet kesilmemiş ise, söz konusu bu primlerin, davacının iadesi gereken prim alacağından mahsubunun gerekeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.