Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/7528 E. 2014/9684 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7528
KARAR NO : 2014/9684
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

Mahkemesi : Antalya 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 17.04.2012
No : 2007/117-2012/272

Dava, 01.10.2000-13.09.2006 arası dönemde hizmet akdine dayalı olarak geçen ancak Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen sigortalı hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, 13.09.2005-12.09.2006 arası döneme ilişkin olarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı ile davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum avukatının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı avukatının temyizine gelince; davanın yasal dayanağı, mülga 506 Sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup dosya içeriğinden; davalı bahçe bakımı ve düzenleme işinin …885 sicil numarasıyla 02.02.2000 tarihi itibariyle kapsama alınıp faal olduğu, Kurumca işverene hitaben düzenlenen 05.12.2006 tarihli yazıda; 18.09.2006 tarihli yoklama memuru raporuna atıfta bulunularak davacıya ilişkin 13.09.2006 tarihli giriş bildirgesi ile 13.09.2005-12.09.2006 arası döneme ilişkin prim ve hizmet belgelerinin düzenlenip gönderilmesinin istendiği, davacının bu çerçevede 13.09.2005 tarihli giriş bildirgesine göre tescil edilip, 13.09.2005-12.09.2006 arası dönemdeki bildirimlerin yapıldığı anlaşılmaktadır. 18.09.2006 tarihli yoklama memuru raporunda ise; davacının 12.09.2006 tarihli yerel denetim tutanağında fiilen çalıştığının tespit edildiği, 15.12.2002 tarihinden itibaren sigortalı sayılması gerekirse de yönetmeliğin 24. Maddesine göre tespitin yapıldığı tarihten geriye doğru en çok 1 yıllık sürenin esas alındığı belirtilmiştir. Davacı tanıklarından 2001 yılında bordro tanığı olan bir tanık 2000 yılında 1 yıl çalıştığını, aynı yerde çalıştığını beyan eden bir tanık ile komşu işyeri sahibi olduğunu beyan eden bir tanık ise birbirini tamamlayarak 2000-2006 arası çalışıldığını bildirmişlerdir. Her ikisi de bordro tanığı olan iki davalı tanığı ile müşteri olduğunu beyan eden diğer tanık ise çalışmanın bildirim gibi olduğunu beyan etmişlerdir. Bilirkişi çalışmanın yoklama memuru tespiti gibi 13.09.2005-12.09.2006 arası dönemde gerçekleştiğini bildirmiştir. Mahkeme, aynen rapor gibi davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya elverişli olmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Davacı, bildirim dışı sürelerin tespitini istediğine göre, mahkemece, bildirilen ve primleri tahsil edilen ihtilafsız dönem bakımından yazılı şekilde tespite hükmedilmesi isabetsiz bulunmuştur. Öncelikle işyerinin faaliyet dönemleri ve işin niteliği itibariyle mevsimlik olup olmadığı hususu araştırılıp açıklığa kavuşturulmalı, davalı işyerine ait işyeri dosyası ile dönem bordroları ve varsa ücret bordroları celp edilerek bordro tanıklarının çalışma başlangıcı ve süresi ile işin sezonluk olup olmadığı noktasına ilişkin beyanları alınıp ayrıca bozma öncesi dinlenen tanıkların beyanları arasındaki çelişkiler de giderilmeli, davacının fiili çalışmalarının varlığı ve süresi hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenip toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde; davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.