Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/7253 E. 2014/9001 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7253
KARAR NO : 2014/9001
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

Mahkemesi : Kayseri 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 25.02.2014
No : 2014/14-2014/78

Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu belirtilerek, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan A.. A.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 01.9.2009 tarihli trafik kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan geçici iş göremezlik ödeneğinin davalı karşı araç sürücüsü ve sigorta şirketinden rücuan tahsiline ilişkin olup; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 21’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, üçüncü kişinin sorumluluğu düzenlenmekte olup; buna göre, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilebilecektir.
Somut olayda, aynı iş kazasında sürekli iş göremezlik durumuna giren diğer bir sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler dolayısıyla açılan rücu davasında davalının % 75 kusurlu bulunduğundan bahisle ayrı kusur raporu alınmayarak, anılan oran üzerinden sonuca gidilmiş ise de; aynı olayda zarar gören her bir sigortalı yönünden her bir sigortalının birbirinin kazası olayı ile ilgili kusurlarının bulunup bulunmadığı dikkate alınmamıştır.
Mahkemece, kaza olayı ile ilgili herbir sigortalının kaza olayı ayrı ayrı değerlendirilerek kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Kabule göre de, 2014 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde yer alan;
“(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmü uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, eksik vekalet ücretine hükmedilmesi de ayrıca isabetsizdir.
O halde, davacı Kurum ve davalılardan A.. A.. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı A.. A..’a iadesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.