YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7101
KARAR NO : 2014/14099
KARAR TARİHİ : 09.06.2014
Mahkemesi : Ağrı 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 11.02.2014
No : 2012/459-2014/65
Dava, davacının ölüm aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor ile dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkı doğuran ölüm olayının gerçekleştiği 14.02.1996 tarihi itibariyle davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 66. maddesi olup, anılan maddenin sigortalının ölümü tarihinde yürürlükte bulunan hükmünde, ölüm aylığı tahsisi için “Toplam olarak 1 800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primi ödemiş” olması şartı aranırken, 18.10.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 16.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5561 sayılı Yasanın 1. maddesi ile yapılan değişiklik sonrası 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanacağı öngörülmüştür.
Murisinin 15.08.1994-14.02.1996 tarihleri arasında 1 yıl 6 ay (540 gün) 506 sayılı Yasaya tabi sigortalılığı bulunan ve 360 gün askerlik borçlanma bedeli 27.01.2014 tarihinde ödenen davacı yönünden 900 gün prim ödeme şartı mevcut ise de, sigortalının ölümü tarihinde 5 yıldan beri sigortalı olma şartının gerçekleştiğinden bahsedilemez. Hal böyle olunca, Mahkemece, sigortalının ölümünden önce 506, 2926, 2925, 5434 ve benzeri Yasalara tabi sigortalılık sürelerinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, davacı yönünden ölüm aylığı tahsisi için sigortalının ölümünden önce 5 yıldan beri sigortalı olma şartının gerçekleşip gerçekleşmediği irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.