Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/707 E. 2014/1049 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/707
KARAR NO : 2014/1049
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

Mahkemesi : Muğla 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi : 28.11.2013
No : 2013/433-2013/1475

Dava, Kurumca resen asgari işçilik tespiti ile tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak kararında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, 18.08.2010 tarihli ilk hükmünde “işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarı tespitinin müfettişlerce ancak “ihale yoluyla” yaptırılan işler ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yaptırılan “özel bina inşaatı” işleri için yapılabileceğini, bu iki hal dışında kalan ve uyuşmazlık konusu olan olayda, asgari işçilik miktarı tespitine ilişkin müfettiş işleminin ve tahakkukun yerinde olmadığı” gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu bu karar 10. Hukuk Dairesinin 13.02.2012 tarih 2010/13221 E. 2012/ 1960 K. sayılı kararı ile “işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi” gerekliliği üzerinde durularak bozulmuş, bozma ilamı üzerine mahkemece bozmaya uyulması kararı verilerek ancak hiçbir araştırma yapılmaksızın “davanın reddine” karar verilmiş, 29.11.2012 tarihli iş bu ikinci karar üzerine 10. Hukuk Dairesinin 19.02.2013 tarih 2013/ 303 E. 2013/ 2641 K. sayılı ilamı ile yapılması gereken araştırma işlemlerinin hangileri olduğu ayrıntılı olarak açıklanarak ve “mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma gereklerinin yerine getirilmediği, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hiçbir irdeleme yapılmaksızın davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla” denilmek suretiyle hüküm ikinci kez bozulmuş, ikinci bozma ilamı üzerine mahkemece 10.10.2013 tarihli celsede “bozma ilamına uyulmasına ve bozma ilamı doğrultusunda yapılacak işlemlerin tayini için dosyanın incelemeye alınmasına” karar verilmiş ancak 28.11.2013 tarihli bir sonraki celsede hiçbir inceleme, araştırma yapılmaksızın davanın kabulü şeklinde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 22.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.