Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/6492 E. 2014/10344 K. 09.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6492
KARAR NO : 2014/10344
KARAR TARİHİ : 09.05.2014

Mahkemesi : Bartın 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 18.02.2014
No : 2013/32-2014/123

Dava, ölüm aylığının kesilmesi yönündeki Kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 17.05.2007 tarihinde kesinleşen davalıya, yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden kurumca hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca 2012 yılında gerçekleştirilen işlemle 24.10.2008-24.01.2013 tarihi itibarıyla kesilerek yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
İnceleme konusu davada mahkemece gerekli araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla;
Sosyal Güvenlik Denetmenince gerçekleştirilen soruşturmada dinlenen P.. Ö..’in ifadesinde ‘Ben A.. E..’ın ablasıyım. Ben kardeşimin boşandığını bilmiyorum.’ demesi, davacının Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından düzenlenen rapordaki ‘Boşanmadan önce eşimin babasından kalma Kurtköy’de bulunan evde ikamet ediyorduk. Boşanınca da bu evde oturmaya devam ettim.’, ‘Babam vefat etmeden önce bana maaşını almam konusunda vasiyet etmişti. Ancak annem maaş alıyordu. Annem kendine baksın diye babamın maaşına girmedim. Annem vefat edince bende boşanıp babamın maaşına girdim’ ifadeleri, M.. E..’ın ifadesinde ‘Ben A.. E..’ın abisiyim. Eşinin sigorta güvencesi ve parası olmadığından boşandılar.’, ‘Kız kardeşim maddi olarak babamın maaşına ihtiyaçları olduğundan eşinden boşanıp babamın maaşını almaya başladı.’ demesi, İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının cevabında davacı ile boşandığı eşinin 22.07.2007, 21.10.2007, 29.03.2009, 12.09.2010, 12.06.2011 tarihlerindeki seçmen sandık listelerindeki adreslerin aynı olması, davacı ve boşanılan eş yönünden ayrı ayrı elektrik aboneliğinin olmaması, Emniyet Müdürlüğü görevlilerince yapılan araştırma sonunda düzenlenen 25.07.2013 tarihli tutanak içeriğinde ‘Ayfer’in 13.07.2012 tarihinden sonra kızının yanında ikamet ettiği, 17.05.2007 ve 13.02.2012 tarihleri arasında nerede ikamet ettiğinin bilinmediğinin’ belirtilmiş olması ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.