Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/607 E. 2014/1522 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/607
KARAR NO : 2014/1522
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

Mahkemesi : Andırın Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 16.09.2013
No : 2013/55-2013/163

Dava, Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Mahkemenin; davacının 01.08.1980-20.04.1982, 22.03.1985-20.05.2011 tarihleri arasında arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olması gerektiği yönündeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; şarta bağlı olarak “zorunlu sigortalılık süresine ilişkin prim borçlarını ödemek koşulu ile 01/06/2011 tarihi itibariyle emekliliğe hak kazandığının tespitine” ilişkin hükmü isabetsiz bulunmuştur..
6100 sayılı HMK’nun 297 nci maddesinin 2 nci fıkrasında; ”hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Doktrinde; “şarta bağlı hükümlerin maddi anlamda kesin hüküm gücüne sahip olmadıkları gibi şüphe ve tereddüt uyandırmaları nedeniyle cebri icra bağlamında icra edilememe riskiyle de karşı karşıya kalabilecekleri, hükmün hukuki sonuçlar doğurabilmesinin veya doğurduğu sonuçların ortadan kalkmasının, muhakemeye tümüyle yabancı olan bir olayın gerçekleşip gerçekleşmemesine bağlanması muhakeme usulünün amacıyla da bağdaşmadığı” ifade edilmektedir. (TANRIVER, Süha, Şarta Bağlı Hüküm Kavramı ve Verilip Verilemeyeceği Sorunu, Makalelerim I, Ankara 2005, s. 83-87 )
1479 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanun ile değişik 35 inci maddesine göre, yaşlılık aylığından yararlanabilmek için; sigortalının talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması şart olup, Mahkemece; davacıya tahsis talebinde bulunduğu dava tarihi tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlama koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek, diğer koşulların oluşması halinde usul ekonomisi yönünden yargılamanın devamı sırasında ödeme yapılması halinde borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilebileceği hususu da gözetilerek, hasıl olacak sonuca göre, bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde şarta bağlı olarak karar verilmiş olması,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunun 326/1. maddesine göre yargılama harç ve giderlerinden davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm kurulan taraf sorumlu ise de; 5502 sayılı Kanunun 36. maddesine göre Sosyal Güvenlik Kurumunun harçtan bağışık olduğu gözetilmeksizin, harç ile sorumluluğuna karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.