Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/5980 E. 2014/10799 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5980
KARAR NO : 2014/10799
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

Mahkemesi : İstanbul 18. İş Mahkemesi
Tarihi : 21.01.2014
No : 2012/371-2014/35

Dava, hak sahibi konumundaki davacıya bağlanan ölüm aylığının kesilmesi yönündeki davalı SGK Başkanlığı işleminin iptali, aylığın yeniden bağlanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 13.07.2010 günü kesinleşen davacıya, 2006 yılında yaşamını yitiren 506 sayılı Kanun hükümlerine tabi sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca 2012 yılında gerçekleştirilen işlemle başlangıç tarihi itibarıyla kesilerek, 01.08.2010 – 19.09.2012 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
İnceleme konusu davada mahkemece gerekli inceleme ve araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurlarınca gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar, 2006 yılında boşanma gerçekleşmesine karşın ilgililerin uyuşmazlık konusu dönemde aynı yerleşim yerinde kayıtlı bulunmaları, Kurumca gerçekleştirilen aylık iptalinden sonra davacının kayıtlı yerleşim yerini değiştirmesi, davacının Kuruma, aylık tahsis başvurusunda bulunurken ve 18.09.2012 günü itiraz dilekçesi sunarken adres olarak boşandığı eşinin yerleşim yerini belirtmesi, Emniyet Müdürlüğü görevlilerince yapılan araştırma sonunda düzenlenen 14.03.2013 tarihli tutanak içeriği ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı ile boşandığı eşinin fiili birlikteliklerinin varlığı belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 36. maddesi gereğince, ilgili kanunlarda yer verilmemiş olsa dahi, Kurumun taraf olduğu davalar, icra kovuşturmaları ile ilâmların harçlardan bağışık olduğu dikkate alınmaksızın Kurumun harç tutarından sorumluluğu yönünde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.