YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5924
KARAR NO : 2014/6773
KARAR TARİHİ : 25.03.2014
Mahkemesi : Bilecik 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 04.12.2012
No : 2012/97-2012/624
Dava, yersiz ödendiği iddiasıyla SSK yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı, 02.11.2007-04.07.2011 arası dönemdeki vergi mükellefiyeti gözetilip, zorunlu SSK’nın 30.09.2009 tarihinde sona ermesi üzerine, 01.10.2009 tarihi itibariyle Esnaf Bağ-Kur’lu olarak tescil edilip tahsis talep tarihi olan 01.06.2011 tarihine kadar askerlik borçlanması dahil 1201 gün Esnaf Bağ-Kur’lu sayılmış, 01.06.2011 tarihli tahsis talebine göre de 3899 gün zorunlu SSK hizmeti de ilave edilerek toplam 5100 gün üzerinden SSK tarafından 01.07.2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Vergi dairesi tarafından vergi mükellefiyetinin 31.12.2009 tarihi itibariyle terkin edildiğinin bildirilmesi üzerine, Esnaf Bağ-Kur hizmetinin 690 güne düştüğü gerekçesiyle aylık baştan itibaren iptal edilip eldeki dava ile de 01.07.2011-21.10.2011 arası dönemde ödenen 2.828,85 TL aylık tutarının iadesi talep edilmiştir. Mahkeme, aynı yöndeki rapora göre 31.12.2009-01.06.2011 arası dönem de dahil olmak üzere 2009 yılından itibaren primlerin ödendiği ve prim ödeme miktarlarına karşılık gelen süreler kadar davalının isteğe bağlı sigortalı sayılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar vermiştir.
Davanın yasal dayanaklarından bulunan 5510 sayılı Yasanın 4/b maddesi “…Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;
1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,
2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, … sigortalı sayılırlar…” hükmünü içermektedir. Anılan Yasanın 50. Maddesinde ise “İsteğe bağlı sigorta; kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tâbi olmalarını sağlayan sigortadır.
(Değişik fıkra: 17/04/2008-5754 S.K./30.mad) İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için Türkiye’de ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk vatandaşlarından;
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunmak, şartları aranır.” biçiminde düzenlemeye yer verilmiştir. Mahkemece, davalının Esnaf Bağ-Kur sigortalılığına ilişkin sicil dosyası celp edilip oda ve sicil kaydının bulunup bulunmadığı, keza, varsa vergi, oda ve sicil kayıtlarına konu faaliyetinin veya zorunlu sigortalı sayılmasını gerektirir başka bir faaliyetinin ya da sigortalılığının olup olmadığı araştırılıp denetlenmeden, yine prim ödeme ekstreleri celp edilip iptale konu dönemde prim ödemesinin olup olmadığı varsa karşılık gelen süreler bakımından ve ileriye yönelik biçimde isteğe bağlı sigortalılık durumu değerlendirilmeden yazılı biçimde eksik inceleme ve araştırma ile tesis edilen karar usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
O halde; davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 25.03.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.