Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/5755 E. 2014/8746 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5755
KARAR NO : 2014/8746
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

Mahkemesi : Tekirdağ İş Mahkemesi
Tarihi : 25.12.2013
No : 2013/360-2013/597

Dava, hukuki nitelikçe, 01.03.1988-10.06.2008 tarihleri arasında davalı S.. E..’a ait Tekirdağ M. K. Köyü girişindeki tarla ve meyve bahçesinde ziraat işçisi, hayvan bakıcısı ve gece bekçisi olarak hizmet akdiyle çalışıldığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın 04.01.2001-10.06.2008 tarihleri arasındaki dönem yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ile davalı işveren S.. E.. ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı S.. E.. ve Sosyal Güvenlik Kurumu vekillerinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair 14.09.2012 günlü ilk hüküm davacının temyizi üzerine “hizmet akdinin; iş görme, zaman, ücret ve bağımlılık unsurlarının oluştuğu 02.02.1996-10.06.2008 tarihleri arasındaki dönem yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyulduktan sonra yeniden yapılan yargılama sonucunda, davacının önceden Kuruma bildirilen çalışmalarının dışında 10.07.2000-03.01.2001 tarihleri arasında dava dışı Alper Eral’a ait 1022526 sayılı lokanta işyerinde çalıştığı belirlendiğinden 04.01.2001 öncesi dönemin hakdüşürcü süre yönünden reddine, 04.01.2001-10.06.2008 tarihleri arasındaki dönem yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bozmanın niteliğine bakıldığında, bozma ilamının; araştırmaya yönelik olmayıp 02.02.1996-10.06.2008 tarihleri arasındaki dönem yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek kesin bozma yapılmış ve mahkemece bozmaya uyulmakla davacı yararına usuli kazanılmış hak durumu oluşmuştur.
HGK.nun 06.06.2012 gün ve 2012/18-105-336, 15.05.2013 gün ve 2012/19-1225 E. 2013/711 K. sayılı kararlarında da açıkça belirtildiği üzere usul hukukumuzda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta ise de bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir.
Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usule ait müktesap hak müessesesi, Usul Kanununun dayandığı ana esaslardandır. Kanunda açık hüküm bulunmaması, onun kabul edilmemesini gerektirmez (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmakla davacı yararına usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz (HGK 15.09.1971 gün ve 8/433-510, 10.11.1965 gün ve 9/1079-413 Bkz: Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı Cilt:5 Sh:4737-4765).
Davacı, 23.06.2009 günlü açıklama dilekçesinde ve 05.04.2010 günü mahallinde yapılan keşifteki beyanında; davalıya ait Bahçe Keyfi isimli içkili lokantada çalışmasının bulunmadığını, lokantanın bitişiğindeki tarla ve bahçede ziraat işleriyle uğraştığını ve bu bağlamda meyve ağaçlarının dikim ve bakımını geceleri de lokanta ve evlerinin bekçiliğini yaptığını, davalıya ait ahırda bulunan ineklerin bakımı ile ilgilenip sağdığı sütleri davalıya götürdüğünü beyan etmekte olup, davacıya ait, başka işyerlerinden Kuruma bildirilen hizmetlere ilişkin sigortalının imzasını havi fotoğraflı işe giriş bildirgesinin SGK özlük dosyasında bulunduğu halde, davacının oğlu olduğu anlaşılan Alper Eral’a ait 1022526 sayılı lokanta işyerinden 10.07.2000-03.01.2001 tarihleri arasında gerçekleştiği savunulup bozmadan sonra ortaya çıktığı ileri sürülen 175 günlük bildirimin adı geçen işverenin tek taraflı iradesiyle Kuruma verilmesinin, davacının; lokantada çalışmasının bulunmadığı, lokantanın bitişiğindeki tarla ve bahçede ziraat işleriyle uğraştığına dair savunmasıyla ve tanık anlatımlarıyla çeliştiği, keza mülkiyeti davalıya ait lokantanın işletmesinin vasıfsız işçi niteliğindeki davacı ile yürütülmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alındığında 506 sayılı Kanunun 2, 5510 sayılı Kanunun 4. maddeleri uyarınca sigortalıların bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılmasının mümkün bulunduğu da gözetilerek dava dışı Alper Eral’a ait 1022526 sayılı lokanta işyerinden 10.07.2000-03.01.2001 tarihleri arasındaki 175 günlük bildirim dışlanılarak, ilk bozma kararı ve usuli kazanılmış hak durumu gözetilerek 02.02.1996-10.06.2008 tarihleri arasındaki dönem yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.