YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/525
KARAR NO : 2014/5762
KARAR TARİHİ : 13.03.2014
Mahkemesi : Kırşehir 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 12.12.2013
No : 2013/342-2013/551
Dava, zorunlu Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, bozma ilamının gereklerinin yeterince yerine getirilmediği, davacının kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması nedeniyle mi yoksa tarımsal faaliyeti nedeniyle mi sigortalı olarak kabul edildiğinin anlaşılamadığı ve bu nedenle kararın infaza elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına göre; 15.3.1999 tarihli bildirge ile vergi kaydına istinaden 1479 sayılı Yasa kapsamında tescil edilen davacının, biçer döver işletmeciliği nedeniyle Kozaklı Vergi Dairesi’nde 1.1.1991 ile 21.3.2002 tarihleri arasında kayıtlı olduğu, daha sonra Mucur Mal Müdürlüğü’nde 21.3.2002 ile 10.3.2009 tarihleri arasında ve 9.11.2009 -devam şeklinde kayıtlı olduğu ve ayrıca seyyar satıcılık nedeniyle 25.8.2008 ile 15.12.2008 tarihleri arasında vergi kayıtlarının bulunduğu, biçer döver işletmeciliğinin zirai faaliyet olduğunun bildirilmesi üzerine; Kurumca, seyyar satıcılık faaliyeti nedeniyle, 25.8.2008 ile 15.12.2008 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı kabul edilmiş, zirai faaliyet dönemine ilişkin olarak ise 1.3.1999-31.3.1999 (Ek 19) ile 1.5.2008 ile 24.8.2008 tarihleri arasında ve 8.1.2009-devam şeklinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu kabul edilmiştir.
Önceki bozma ilamında; biçer döver işletmeciliğinin Kurum kabulünün aksine, ticari faaliyet olduğunu gözetilmesi ve ticari faaliyetin kesintisiz devam edip etmediği araştırılarak, ticari faaliyet dönemi bakımından sigortalılık koşulları ve tarımsal faaliyet olan dönem bakımından ise 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık koşularının oluşup oluşmadığını irdeleyerek, yapılacak araştırma sonucuna göre, bir karar verilmesi gerektiği belirtilmişti.
Davacının, ticari nitelikteki biçer döver işletmeciliği nedeniyle, vergiye kayıtlı olduğu, 1.1.1991 tarihinden itibaren 10.3.2009 tarihine kadar sigortalı olduğu belirginse de; davacının, 10.3.2009 ile 9.11.2009 tarihleri arasında sigortalılık şartlarını taşıyıp taşımadığı araştırılmamıştır.
Bu dönem bakımından davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 4/1-b maddesi olup, anılan düzenlemeye göre; ” Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan;1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları ”nın sigortalı olabilecekleri düzenlenmiş olup, davacının bu dönem bakımından, anılan düzenlemeye göre bu şartları taşıyıp taşımadığı yöntemince araştırılmamıştır.
Davacının, bu dönemde (10.3.2009 ile 91.11.2009 arasında), kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma nedeniyle sigortalı olduğu ve aynı zamanda tarımsal faaliyeti nedeniyle tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun anlaşılması halinde, 5510 sayılı Yasa’nın 53. maddesi’nde öngörülen (6111 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki haline göre); ”Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık nedenlerinden birden fazlasına aynı anda tâbi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa, ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılır. ” düzenleme gereğince önce başlayan sigortalılık esas alınarak bir karar verilmelidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.