Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/5077 E. 2014/13670 K. 03.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5077
KARAR NO : 2014/13670
KARAR TARİHİ : 03.06.2014

… adına Av. … ile 1)… adına Av. …, 2)… İnşaat San. ve Tic.Ltd.Şti. 3)… İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. adlarına Av. … aralarındaki dava hakkında … 1. İş Mahkemesinden verilen 23.01.2014 gün ve 2009/321 Esas, 2014/23 Karar sayılı hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1- Temyiz talebinde bulunan davalılar 1) … İnşaat San. ve Tic.Ltd.Şti. İle 2) … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin aynı vekille temsil edilip tek dilekçeyle temyiz yoluna başvurdukları, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaması nedeniyle hükmü temyiz eden her bir davalı adına ayrı ayrı maktu temyiz karar harcı ve temyiz yoluna başvuru harcı yatırılması gerekirken her iki davalının tek harçla temyiz yoluna başvurmak suretiyle eksik harç yatırıldığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/l sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş, sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden davalılar vekili tarafından temyiz dilekçelerinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır.
2- Hükmün tefhiminin, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 321/2. maddesi gereğince, aynı Kanunun 297. maddesinde belirtilen unsurları (HUMK 489. maddesinin yollamada bulunduğu, aynı Kanunun 388. maddesindeki unsurları) içerir biçimde yapılmadığı gibi, yine, Anayasa Mahkemesi’nin 2012/1034 bireysel başvuru numaralı talep konusunda verdiği 10 Mayıs 2014 tarihli ve 28996 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 20.03.2014 tarihli kararı gözetildiğinde, gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğ edilmediği de anlaşılmaktadır.
Böyle olunca da;
a) Her iki davalı adına temyiz harcının yatırılmaması halinde 29.01.2014 tarihli temyiz harcının hangi davalı adına yatırıldığı tespit edildikten sonra,
b) Adına temyiz harcı yatırılmayan davalılar yönünden temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse, ilgili ek kararın davalılar vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere,
c) Gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki atıf gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra temyiz itirazlarının incelenmesine, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.