Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/502 E. 2014/362 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/502
KARAR NO : 2014/362
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

Mahkemesi : Trabzon 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 29.11.2013
No : 2013/231-2013/183

Dava, istirdat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı S.. D.. yönünden istem aynen hüküm altına alınıp diğer davalılar bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı SGK Başkanlığı avukatı ile davalı S.. D.. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1479 sayılı Kanun hükümleri gereğince ölüm aylığı almakta olan hak sahibinin 29.11.2001 tarihinde yaşamını yitirmesine karşın aylıkların banka hesabından çekilmeye devam edildiğini saptayan davacı Kurumca 29.11.2001 – 25.03.2006 dönemine ilişkin borç tahakkuk ettirerek yersiz ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte geri alınması için hak sahibinin mirasçılarına karşı işbu davanın açıldığı belirgindir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak gerekli görülen yerlerde iş mahkemelerinin kurulacağı, bu mahkemelerin İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlıkların, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görüleceği açıklanmış, 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 101. maddesinde de, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan durumlarda, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği öngörülmüştür.
Ayrıca 6100 sayılı Kanunun 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu hüküm altına alınmış olmakla görev değerlendirmesinin mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden yapılması gerekmektedir.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında dava irdelendiğinde, taraflar arasındaki hukuki ilişki ile çekişmenin niteliği ve dayandığı hukuki sebep dikkate alındığında, uyuşmazlığın çözümünde 1479 veya 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri olmadığından sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemelerinin görevi bulunmamakta, bu tür davalar, genel görevli mahkemelerde Borçlar Kanunu ve konuya ilişkin diğer yasal mevzuat kapsamında çözüme kavuşturulmaktadır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz yoluna başvuran taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalı S.. D..’a geri verilmesine, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.