Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/499 E. 2014/20441 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/499
KARAR NO : 2014/20441
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

Mahkemesi : Uşak 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 19.11.2013
No : 2013/127-2013/158

Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ile davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu olayda; 3201 sayılı Yasa kapsamındaki borçlanma süresiyle birlikte 01.08.1992 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığı, 24.02.2010 günlü Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis İşlemleri Daire Başkanlığının onay yazısıyla iptal edilmiş, çıkarılan 01.08.1992-25.12.2009 arası 54.658,72 TL yersiz aylığın icraen tahsili amacıyla davaya konu icra takibi başlatılmıştır. Yargılamanın devamı sırasında ibraz edilen Alman merci yazıları uyarınca kesin dönüşün 30.04.2005 alınması suretiyle 01.04.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı yeniden bağlanarak, 01.05.2005-24.08.2010 arası için sigortalı lehine 9.729,03 TL alacak tahakkuku yapılmış; ayrıca, anılan kesin dönüş tarihi dikkate alınmak suretiyle kurum tarafından istirdata konu dönem ve tutar 01.08.1992-25.05.2005 arası 21.272,40 TL olarak belirlenmiştir. Öte yandan icra takibi üzerine davacı tarafından, 08.06.2010 tarihinde 3.000 TL ve 16.07.2010 tarihinde 3.000 TL olmak üzere toplam 6.000 TL’lik ödeme yapılmıştır.
Mahkemece, 5510 sayılı Yasanın 96/a maddesi uyarınca hatalı işlemin tespit tarihi 26.09.2009 tarihi alınmak suretiyle ve benimsenen 04.11.2013 günlü hesap raporu çerçevesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
a)Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Yasanın 96.maddesi “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren (Değişik ibare:13.02.2011 – 6111 S.K./44.mad) yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, (Değişik ibare:13.02.2011 – 6111 S.K./44.mad) yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır..” hükmünü içermektedir.
Anılan Yasanın 96/a madde hükmü uyarınca, hatalı işlemin tespit tarihinin 24.02.2010 günlü Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis İşlemleri Daire Başkanlığının onay yazısı tarihi alınarak, buna göre istirdata konu alacak tutarının 24.02.2000-30.04.2005 arasına göre belirlenmesi gerekirken, hatalı işlemin tespit tarihinin 26.09.2009 olarak alınarak sonuca gidilmesi hatalıdır.
Davanın devamı sırasında ibraz edilen Alman merci yazıları uyarınca kesin dönüşün 30.04.2005 alınması suretiyle, 01.04.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı yeniden bağlanarak 01.05.2005-24.08.2010 arası için sigortalı lehine 9.729,03 TL alacak tahakkukunun yapılmış olması karşısında, sigortalı lehine oluşan bu alacak tutarının, yukarıda belirtilen mahsup yöntemi dikkate alınarak yersiz ödemelerden mahsubu gerekirken, belirtilen mahsup yöntemi dikkate alınmaksızın hesaplamanın yapılmış olması isabetsizdir
Açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı gerekçelerle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan alınmasına, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.