Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/4744 E. 2015/1802 K. 09.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4744
KARAR NO : 2015/1802
KARAR TARİHİ : 09.02.2015

… adına Av. … ile 1…, 2-…., 3-…. ve 4-… adına Av. …, 5-….. arasındaki dava hakkında İş Mahkemesince verilen 25.11.2013 günlü ve 770/367 sayılı hükmün temyiz yolu ile incelenmesi davacı …. ile davalılar …., …., …. ve … vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Davalılar ….., …., ….., … ve …. arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaması nedeniyle hükmü temyiz eden her davalı adına ayrı ayrı temyiz başvuru harcı ve nispi temyiz harcı yatırılması gerekirken bir davalı yönünden temyiz harcı yatırıldığı anlaşılmaktadır.
“Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.”
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden davalılar …, …., …., … vekili tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır. Böyle olunca, Mahkemece, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten, şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse davalılar ….., …..,….., …. vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan geri gönderilmek üzere;
2-Davalı ….’a gıyabi hükmün, 7201 sayılı kanun 35. madde uyarınca yapılan tebliği; davalıya eldeki dava dosyasında daha önce usulüne uygun tebligat yapılmadığından geçersizdir.
Mahkemece, davalı ….’a gıyabi hükmün; 7201 sayılı kanun 28. maddesinde belirtilen usule göre tespit edilecek adresine yöntemince tebliğ edilerek, adresi tespit edilemediği takdirde, 6099 sayılı Yasa ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesi gereği, adres kayıt sistemindeki adresine bu adreste bulunmasa dahi anılan Kanunun 21. maddesi gereği tebliğ edilerek, davalının adres kayıt sisteminde kayıtlı adreslerinin bulunmaması halinde ise, yine anılan Kanunun 28 ve devamı maddeleri gereği ilanen tebliğinin sağlanmasını takiben, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere;
3-Davacı Kurumdan sigortalıya bağlanan sürekli iş göremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değeri ile ödenen geçici iş göremezlik ödeneği tedavi gideri tutarlarının sorularak, celp edilecek evrakın iş bu dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.