Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/4521 E. 2014/4462 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4521
KARAR NO : 2014/4462
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

Mahkemesi : Turgutlu 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 27.12.2013
No : 2012/170-2013/553

Dava, hak sahibi konumundaki davalıya yersiz ödenen ölüm aylıkların tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 2000 yılında kesinleşen davalıya, mütevveffa babası üzerinden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca gerçekleştirilen işlemle 17.10.2008 tarihi itibarıyla kesilerek, 17.10.2008 – 16.09.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlarda yer almamakla birlikte ilk kez 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlığını taşıyan 56. maddesinin ikinci (son) fıkrasında düzenlenen davanın yasal dayanağı niteliğindeki norm 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş, fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiş olup, anılan hükmün Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle yapılan başvurunun, Anayasa Mahkemesi’nin 15.12.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 28.04.2011 gün ve 2009/86 Esas – 2011/70 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, dolayısıyla iptal edilmeyen fıkranın yürürlükte olduğu belirgindir.
İnceleme konusu davaya ilişkin olarak ise; davalı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerini gösterir bilgi ve belgeler, Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu’nca yapılan soruşturma sırasında 25.11.2011 tarihinde dinlenen, ilgililerin kayıtlı oldukları Y. E. Mahallesi Muhtarı R.. A..’nun imzalı beyanı, anılan tarihte yapılan çevresel soruşturma sonucu hazırlanan tutanakta davalı ve boşandığı eşinin yaklaşık iki bucuk yıldır birlikte yaşadığı, davalının ve boşandığı eşinin 2007 ve 2009 yıllarındaki mernis adreslerinin aynı olması, kolluk araştırmasına göre, davalının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığının tespit edilmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak beraber yaşadıklarının belirgin olması karşısında, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.