Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/4499 E. 2014/9362 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4499
KARAR NO : 2014/9362
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

Mahkemesi : Turgutlu 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 20.12.2013
No : 2010/304-2013/524

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 24.01.2001-05.10.2009 tarihleri arasında davalı işverene ait sürücü kursunda, direksiyon usta öğreticisi olarak, hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma eksik bildirilen çalışmaların tespitine ilişkin davada, mahkemece; 24.01.2001-22.01.2007 ve 03.05.2008-05.10.2009 tarihleri arasında tam süreli çalışma kabul edilerek, bildirilmeyen günlerin tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanakları 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup, anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak, delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada; davalı işverene ait sürücü kursu işyerinden, 24.01.2001-01.09.2006 tarihleri arasında kısmi, 02.05.2009-31.08.2009 tarihleri arasında tam bildirimleri bulunan ve 01.01.2003-22.01.2007 tarihleri arasında ders ücretli, 03.05.2008-05.10.2009 tarihleri arasında ise, aylık ücretli çalıştığı Milli Eğitim Müdürlüğü yazılarından anlaşılan davacının, direksiyon usta öğreticiliği yanında servis şoförlüğü de yaptığını belirten tanık anlatımlarına itibar edilerek, tam süreli çalışma kabul edilmek suretiyle, hizmeti tespit edilmiş ise de; ders saati ücreti karşılığı çalışmasına ilişkin sözleşmelerin varlığı ile kabulüne karar verilen ilk dönem bakımından, servis şoförlüğü yapıldığına ilişkin bir beyanın bulunmadığı da gözetilmek suretiyle, servis şoförlüğü yapıp yapmadığı, yaptı ise tarihleri, hangi plakalı araçlarda ve hangi güzergahta çalıştığı ve kimleri taşıdığı, adına trafik para cezası kesilip kesilmediği gibi hususlar araştırılmaksızın, çalışmanın, tam süreli kabulü, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, mahkemece yapılması gereken iş; kabulüne karar verilen 24.01.2001 -22.01.2007 dönemindeki çalışmanın tam ve kısmi süreli olup olmadığı ve kısmi süreli çalışmanın tespiti halinde, süresinin belirlenebilmesi bakımından, az yukarıda yazılı hususlar da araştırılmak suretiyle, dinlenilmeyen bordro tanıkları ile dava konusu dönemde, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler araştırılıp, saptanarak, yeteri kadarının bilgi ve görgülerine başvurulmalı; çalışmanın kısmi süreli çalışma olduğunun anlaşılması halinde ise; gerektiğinde uzman bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle, bir günde kaç saat çalışmış olabileceği, giderek haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenmeli ve yedi buçuk saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususu saptanarak, sigortalılık süresinin tespitine karar verilmelidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.04.2011 gün, 21-130-256 sayılı kararı).
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı V.. Ş..’e iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.