Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/4276 E. 2014/10093 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4276
KARAR NO : 2014/10093
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

Mahkemesi : Ankara 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 03.12.2013
No : 2012/1168-2013/1265

Dava, davacının davalı işverenin A.. Ş..F..daki çalışmaları kapsamında itibari hizmet süresinin tespiti ve sigortalılık sürelerine eklenmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, kararında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1 – Davacının işçi sicil kartından, davalı işyerinde, geçici işçi olarak, 02.09.1990 – 01.10.2008 tarihleri arasındaki dönemlerde rafineri bölümünde çalışmaları bulunmasına rağmen işveren tarafından düzenlenen hizmet döküm belgesinde davacının 04.10.1984 – 01.10.2008 tarihleri arası dönemde rafineri bölümünde çalışmaları olduğu, anılan hizmet döküm belgesinde de mahkemece kabul tarihi başlangıcı 01.09.1987 tarihinde bir çalışma olmayıp 01.09.1987 tarihinden sonra ilk çalışma olarak görülen dönemin 20.09.1987 tarihinden itibaren olduğu, mahkemece, davacının işçi sicil kartı ile işveren tarafından düzenlenen hizmet döküm belgesindeki bildirimlerde yukarıda belirtilen çelişkilerin giderilmeden, davacının 01.09.1987 – 01.10.2008 tarihleri arasındaki çalışmalar yönünden davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
Mahkemece, itibari hizmet süresinden faydalanma şartlarının irdelenmesinde rafineri bölümündeki çalışmaların kabulü yönünden isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacının işveren tarafından dosyaya ibraz edilen hizmet döküm belgesindeki çalışmaları ile işçi sicil kartındaki çalışmaları arasındaki çelişki giderilmeden ve gerek mahkemenin kabul başlangıç tarihi, gerek işçi sicil kartı ve işveren tarafından düzenlenen hesap dökümündeki çelişkinin bulunduğu 01.09.1987 – 02.09.1990 tarihleri arasındaki dönemlerdeki davacının çalışmalarının geçtiği bölüm ve yaptığı iş tespit edilip, rafineri bölümü dışında çalışmaların tespit edilmesi halinde 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi kapsamında belirtilen koşulları taşıyıp taşımadığının somut olarak araştırılıp irdelenmediği anlaşılmıştır.
O nedenle davacının, 01.09.1987 – 02.09.1990 tarihleri arasındaki dönemlerdeki çalışmalarında, hangi tarihler arasında hangi işi yaptığının dökümlü olarak bildirilmesi için davalı işverenden bilgi istenmeli, çalışılan bölüm ve yapılan işe ilişkin çelişki giderilmeli, anılan dönemlerde davacının çalışmalarının rafineri bölümü dışında ve dava dosyası kapsamındaki bilirkişi raporu ve emsal olarak kabul edilen dosyalardaki keşif tutanakları ve bilirkişi raporlarında etraflıca araştırılıp 506 sayılı Yasanın ek 5. maddesi kapsamında somut olarak değerlendirilen bölümlerden olmayan bölümlerde çalışmasının olduğunun tespit edilmesi halinde, davacının çalışma koşullarının belirlenmesi için mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılmalı, davacının gördüğü işin türü ve niteliği, kapsamı, diğer bir anlatımla yaptığı işin geçtiği yerin sözü edilen olumsuz fiziksel dış etkenlere maruz kalan yerlerden olup olmadığı, açık ve kesin biçimde ortaya konulmalı, ilgili madde hükmüne göre sınırlı olarak sayılan iş kolunda çalışanların itibari hizmet süresinden yararlanabileceği de gözetilerek denetlemeye elverişli, çelişkiden uzak olarak düzenlenecek rapora göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik araştırma ve incelemeye karar verilmiş olması, usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2 – Kabule göre ise;
A-) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 3. fıkrasının “… Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” hükmü gereği, kurulan hükümde, kabul edilen dönemler yönünden işveren tarafından bildirilen çalışma gün sayısı ve buna isabet eden itibari hizmet gün sayısının açık ve net olarak belirtilmemesi;
B-) Hüküm fıkrasının 6. paragrafında düzenlenen yargılama giderleri kısmında, yargılama giderinin infazda tereddüte yer verecek şekilde davalıdan tahsiline hükmolunması;
Usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan T..Ş..F..A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne iadesine, 06.05.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.