Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/4274 E. 2014/10082 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4274
KARAR NO : 2014/10082
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

Mahkemesi : Ankara 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 03.12.2013
No : 2012/1166-2013/1263

Dava, davacının davalı işverenin A.. Ş..F..daki çalışmaları kapsamında itibari hizmet süresinin tespiti ve sigortalılık sürelerine eklenmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, kararında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1 – Davacının işveren tarafından düzenlenen hizmet döküm belgesinde, davalı işyerinde, geçici işçi olarak, 26.09.1988 – 10.08.1998 tarihleri arasındaki dönemlerde laboratuar bölümünde çalışmaları bulunmasına rağmen işçi sicil kartında davacının 18.08.1997 – 10.08.1998 tarihleri arasındaki dönemlerde makine fabrikasında görevli olduğu, davacının daimi sicil kartında ise 26.09.1988 tarihinden 02.11.1998 tarihine kadar laboratuar bölümünde geçici işçi olarak, 02.11.1998 – 12.04.2004 tarihine kadar boruhane bölümünde, 12.04.2004 tarihinden itibaren ise laboratuar bölümünde daimi işçi olarak çalışmaları olduğu, mahkemece, davacının işçi sicil kartı, daimi sicil kartı ile işveren tarafından düzenlenen hizmet döküm belgesindeki bildirimlerde yukarıda belirtilen çelişkilerin giderilmeden, davacının 26.09.1988 – 01.10.2008 tarihleri arasındaki çalışmalar yönünden davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
Mahkemece, itibari hizmet süresinden faydalanma şartlarının irdelenmesinde laboratuar bölümündeki çalışmaların kabulü yönünden isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacının işveren tarafından dosyaya ibraz edilen hizmet döküm belgesindeki çalışmaları ile işçi sicil kartındaki çalışmaları arasındaki çelişki giderilmeden ve gerek mahkemenin kabul başlangıç tarihi, gerek işçi sicil kartı ve işveren tarafından düzenlenen hesap dökümündeki çelişkinin bulunduğu dönemlerdeki davacının çalışmalarının geçtiği bölüm ve yaptığı iş tespit edilip, çelişkinin giderilmediği, gerek makine fabrikası bölümünde gerek boruhane bölümündeki çalışmalara ilişkin dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile emsal dosyalardaki 19.11.1999 ve 13.10.2001 tarihli keşif tutanakları ve bilirkişi raporlarında 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi kapsamında belirtilen koşulları taşıyıp taşımadığı somut olarak araştırılıp, irdelenmediği anlaşılmıştır.
O nedenle davacının, 18.08.1997 – 10.08.1998 tarihleri arasındaki dönemlerdeki çalışmalarında, hangi tarihler arasında hangi işi yaptığının dökümlü olarak bildirilmesi için davalı işverenden bilgi istenmeli, çalışılan bölüm ve yapılan işe ilişkin çelişki giderilmeli, anılan dönemlerde davacının çalışmalarının laboratuar bölümü dışında ve dava dosyası kapsamındaki bilirkişi raporu ve emsal olarak kabul edilen dosyalardaki keşif tutanakları ve bilirkişi raporlarında etraflıca araştırılıp 506 sayılı Yasanın ek 5. maddesi kapsamında somut olarak değerlendirilen bölümlerden olmayan bölümlerde çalışmasının olduğunun tespit edilmesi durumu ile gerek makine fabrikasında çalışmanın olması halinde makine fabrikası bölümü, gerek ise davacının talep dönemi çalışmalarının bir bölümünün geçtiği boruhane bölümü yönünden, davacının çalışma koşullarının belirlenmesi için mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılmalı, davacının gördüğü işin türü ve niteliği, kapsamı, diğer bir anlatımla yaptığı işin geçtiği yerin sözü edilen olumsuz fiziksel dış etkenlere maruz kalan yerlerden olup olmadığı, açık ve kesin biçimde ortaya konulmalı, ilgili madde hükmüne göre sınırlı olarak sayılan iş kolunda çalışanların itibari hizmet süresinden yararlanabileceği de gözetilerek denetlemeye elverişli, çelişkiden uzak olarak düzenlenecek rapora göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik araştırma ve incelemeye karar verilmiş olması, usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2 – Davacının kurumdan gelen hizmet döküm cetvelinde ise, 17.08.1998 – 14.04.2004 tarihleri arasındaki dönemlerde davalı işyerinden yapılan bildirimlerde 2/A kodu belirtildiği, belirtilen 2/A kodunun niteliği kurumdan sorularak, anılan bildirimlerin itibari hizmet süresine ilişkin bildirimler olduğu tespit edilmesi halinde, davacının, davalı işyerinden bildirilen 17.08.1998 – 14.04.2004 çalışmalarında hukuki yarar bulunup bulunmadığının irdelenmesi gerektiği mahkemece araştırılıp, değerlendirilmemiştir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik araştırma ve incelemeye karar verilmiş olması, usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3 – Kabule göre ise;
A-) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 3. fıkrasının “… Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” hükmü gereği, kurulan hükümde, kabul edilen dönemler yönünden işveren tarafından bildirilen çalışma gün sayısı ve buna isabet eden itibari hizmet gün sayısının açık ve net olarak belirtilmemesi;
B-) Hüküm fıkrasının 6. paragrafında düzenlenen yargılama giderleri kısmında, yargılama giderinin infazda tereddüte yer verecek şekilde davalıdan tahsiline hükmolunması;
Usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan T.. Ş.. FA.Ş. Genel Müdürlüğü’ne iadesine, 06.05.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.