Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/3944 E. 2014/9487 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3944
KARAR NO : 2014/9487
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

Mahkemesi :Bakırköy 22. İş Mahkemesi
Tarihi :29.11.2013
No :2013/349-2013/178

Rucüan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.04.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davalı adına Av. H.. T.. ile karşı taraf adına Av. G. B. geldiler. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava; 12.04.2007 tarihli iş kazasında, sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. Anılan madde kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, davalılar Kurumun rücu alacağından kusurları oranında sorumludurlar.
Sigortalı tarafından açılan ve kesinleşen Kadıköy 2. İş Mahkemesinin 2008/36 E. 2012/766 K. sayılı tazminat davasında alınan kusur raporunda; davalı şirket %60, TEİAŞ ile T. P. Kablo ve Sis. A.Ş. %10, S. Türkiye A.Ş. %15, sigortalı %15 oranında, iş bu davada alınan kusur raporunda ise; davalı şirket %85, sigortalı %15 kusurlu bulunmuştur. Tarafların kusur oran ve aidiyetleri konusunda, kesinleşen hak sahibi dosyasında alınan kusur raporu ile iş bu davada alınan 21.01.2013 tarihli kusur raporunda açık çelişki mevcut olup, çelişki giderilmeden karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece, öncelikle olayın ne şekilde oluştuğu, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak çelişki giderilerek belirlenmeli, aynı olay nedeniyle tarafların kusur oran ve aidiyetleri bakımından çelişkili kararların verilmesi olasılığının ortadan kalkması, hak ve adalet kurallarına aykırı bir sonuç ortaya çıkmaması, yargıya olan güvenin sarsılmaması yönü ile 506 sayılı Yasanın 26. maddesinde düzenlenmiş bulunan rücu davalarının, sigortalının alacağından bağımsız, kanundan doğan basit rücu hakkına dayalı olup; sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçların, rücu davasında bağlayıcı nitelikte bulunmamakla birlikte; 506 sayılı Yasanın 26. maddesi çerçevesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde, güçlü delil olarak kabul edilebilmekte olduğu (Hukuk Genel Kurulu 17.01.2010 tarih 2010/10-10 Esas, 2010/14 Karar sayılı Kararı) gözetilerek, sigortalı tarafından açılan tazminat davasındaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilip, dava konusu iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, yapılacak incelemeyle; mevzuat uyarınca hangi önlemlerin alınması gerektiği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalının uyup uymadığı, dava dışı işverenlerin sorumluluklarının bulunup bulunmadığı yönleri yargısal denetime elverir biçimde irdeleyen rapor alınması gerektiği gözetilip, varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ile davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı avukatı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma avukatlık parasının davalıya, davalı avukatı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.