Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/3581 E. 2014/4060 K. 28.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3581
KARAR NO : 2014/4060
KARAR TARİHİ : 28.02.2014

Mahkemesi : Antalya 5. İş Mahkemesi
Tarihi : 25.09.2013
No : 2013/296-2013/376
Davacı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. K..Y..G..
Davalılar : 1-H..A.. adına Av. P.. S.. 2-A..S.. S.. A.Ş.
adına Av. F.. Ö.. 3-D.. Ç.. adına Av. İ.. S..A..

Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilamında belirtildiği şekilde, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297’nci maddesinde belirtilmiştir. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.

Aynı kural Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 298’uncu maddesinde de tekrarlanmıştır. Keza anılan Kanunun 321’inci maddesinde kararın tefhimi, mahkemece hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması suretiyle olacağı belirtilmiştir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar hedefine ulaşmasını engeller. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Ayrıca bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikârdır. (Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.1991 gün 323/391 sayılı, 10.09.1991 gün 281-415 ayılı, 25.09.1991 gün 355-440 ve 28.01.2004 gün 25-48 sayılı kararları).

Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne ilişkin bozulan ilk kararının, davacı Kurum vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 18.02.2013 günlü ilamıyla bozulmasının ardından, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda kurulan eldeki kararda; Kurum tarafından tahsili istenen peşin sermaye değerli gelir ile geçici iş görmezlik ödeneği yönünden yeniden hüküm tesis edilmeksizin, gerekçede tedavi giderlerine dair açıklamalar yapılmak suretiyle hüküm tesisi isabetsizdir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.