Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/3499 E. 2014/4146 K. 28.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3499
KARAR NO : 2014/4146
KARAR TARİHİ : 28.02.2014

Mahkemesi :Giresun 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :18.03.2013
No :2013/18-2013/112
Davacı :Z.. K.. adına Av. H.. U..
Davalı :Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. M..Ö..

Davacı, Alman rant sigortasına girdiği 25.12.1975 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı Kurum’un avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1- 5510 sayılı Kanunun 101 inci maddesinde, bu Kanun hükmünün uygulanmasıyla ilgili çıkan uyuşmazlıkların çözümlenmesinde İş Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7 nci maddesinde, İş Mahkemelerinde sözlü yargılama usulünün uygulanacağı hüküm altına alınmış ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda yazılı ve basit yargılama usullerine yer verilerek, Kanunun 447 nci maddesinde de, diğer kanunların sözlü yahut seri yargılama usulüne atıf yaptığı hallerde, bu Kanunun basit yargılama ile ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu durumda, artık, iş mahkemelerinde basit yargılama usulünün uygulanması gerekecektir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun basit yargılama usulünün düzenlendiği altıncı kısmında yer alan 320 nci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemenin, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği belirtilmiş ise de; somut olaya ilişkin uyuşmazlığın, ön inceleme ve tahkikata ilişkin duruşma açılıp, işin esasına girilerek çözümlenmesi gerekirken; Mahkemenin, duruşma açılmaksızın dosya üzerinde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.
2- Ayrıca, 10.04.1965 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları(aylıkları)” başlıklı beşinci bölüme 02.11.1984 tarihinde imzalanıp 05.12.1985 tarihli 3241 sayılı Yasayla onaylanıp yürürlüğe giren Ek Sözleşme ile getirilen sözleşmenin 29 uncu maddesinin 4 üncü bent hükmünde, bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce, bir A.. R.. S..sına girmiş bulunması halinde, A..R..S..sına giriş tarihi, Türk Sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceği açıkça ifade edilmiştir.

3201 sayılı Kanununda, borçlanılacak süreler belirtilmiş olup; yukarıda da belirtildiği gibi, sözleşme gereği sigorta başlangıcına esas alınacak çalışmanın rant sigortasına tabi olması gerekir.

Dosyada TR-4 belgesi bulunmadığı gibi, sonradan dosyaya konulan belge TR-4 belgesi olmayıp, davalı Kurum tarafından Almanya sigorta mercilerine belge talebine ilişkin yazı olduğu gözetildiğinde; Mahkemece, anılan yazı sonucu davacının Almanya’daki çalışmalarını gösterir TR-4 belgesi getirtilip, sigorta başlangıcına ilişkin olarak denetime elverişli karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.