Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/3275 E. 2014/4922 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3275
KARAR NO : 2014/4922
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

Mahkemesi : Yığılca Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 04.07.2013
No : 2013/82-2013/144

Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Serdar Kaya tarfından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, davalı tarafından taksirle ölümüne sebebiyet verilen sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli aylığın, 1479 sayılı Kanunun 63. maddesince tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, yapılan ilk yargılama sonunda işin esasına girilerek verilen kararın, temyiz denetimini yerine getiren Dairemizce, talebin sosyal, kültürel, ekonomik ile şahsi sebepler gözetilerek reddine hükmedildiği belirgin ise de, yapılan değerlendirmenin somut durumun özellikleri ile örtüşmediği, davalının olaydaki kusuru sebebiyle ceza mahkemesinden ceza alması karşısında, rücu alacağından sorumlu olmadığı kanaatine varılmasının uygun olmadığı, hukuk yargılamasında az da olsa, kusurlu olduğunun kabulünün uygun olacağı gerekçesi ile bozulduğu görülmüştür. Bozma sonrası yapılan yargılamada mahkemece, iş sağlığı ve güvenliği hükümlerine göre kusur tespiti yapılan ve ceza dosyasında alınan kusur raporu ile çelişkili olan bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir.
Bilindiği gibi, 818 sayılıl Borçlar Kanununun 53. maddesi (6098 sayılı yasanın 73. madddesi ) hükmü uyarınca, hukuk hakimi ceza davasında alınmış kusur raporu ile bağlı değilse de kesinleşmiş ceza ilamıyla saptanmış maddi olgularla bağlıdır.
Somut olayda; ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile iş bu dava dosyasında alınan bilirkişi raporu arasında çelişki nedeniyle, mahkemece, ceza dosyasında ve mahkemenin bozma öncesi verdiği karar gerekçesinde kabul edilen maddi ve sosyal olgu dikkate alınmak suretiyle, meydana gelen olay nedeniyle iş sağlığı ve güvenliği hükümlerine göre kusur tespiti yapılamayacağı gözetilerek, maddi oluşa ve kanuna uygun, genel hükümlere göre kusur oran ve aidiyetleri usulünce belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgı sonucu davalıya yüksek oranda kusur veren, yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, bu yönleri amaçlayan davalının temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.