Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/3173 E. 2014/4164 K. 28.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3173
KARAR NO : 2014/4164
KARAR TARİHİ : 28.02.2014

Mahkemesi : Bakırköy 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 21.11.2013
No : 2013/214-2013/669
Davacı : S.. T.. San. Tic. Ltd. Şti. adına Av. G.. Ö..
Davalı : S.. B.. adına Av. N.. A..

Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozma üzerine, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Kurum tarafından çıkarılan prim borcu ile idari para cezaları için, Kurum komisyonuna yapılan itirazın reddedilmesi üzerine; idari para cezalarının iptali için idari yargıda, bunun dışındakiler için, adli yargıda dava açılabilir. Kurum komisyonuna itiraz edilmeyen veya yapılan itiraz reddedilip de idari yargıda açılacak dava ile iptali istenilmeyen, veyahut idare mahkemesinde açılan ve reddine karar verilen davanın kesinleşmesi durumunda, artık idari para cezaları kesinleşmiş ve idari aşama böylece tamamlanmış olur.
İdari para cezalarının iptali, komisyona yapılan itirazın reddi kararının tebliğinden itibaren 30 gün içinde idari yargıda; idari aşamada kesinleşen veya henüz kesinleşmemiş olan idari para cezalarının tahsili için 6183 sayılı Yasaya göre düzenlenen ödeme emirlerinin iptali, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük sürede adli yargıda (iş mahkemesinde) açılacak dava ile istenilebilir. Mahkemenin (iş mahkemesinin), idari para cezalarının idari aşamada kesinleşip-kesinleşmediğini araştırması; idari aşamada kesinleşmeyenler yönünden, kesinleşmesini bekledikten sonra, ayrıca, idari aşamada kesinleşmiş olanlarla ilgili olarak, işin esasına girilmeli; bu durumda, 6183 sayılı Yasa’nın 58. maddesi gereği, sadece, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veyahut da zamanaşımına uğradığının ileri sürülebileceği gözetilerek, tarafların buna yönelik iddialarıyla sınırlı araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Eldeki dosyada; davacının talebi, hem idari para cezalarının yerinde olmadığından iptalini, hem de idari para cezalarına konu ödeme emirlerinin iptaline ilişkin iki ayrı talebi içermektedir.
Mahkemece, iki ayrı talebe ilişkin dava tefrik edilerek, idari yargının görev alanına giren, “yersiz olduğu iddiası ile idari para cezalarının iptali” istemine ilişkin davanın, yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmelidir. Ödeme emirlerinin iptali istemli davaya ilişkin olarak, yukarıda ayrıntısı ile belirtildiği gibi, tefrik edilecek diğer davanın kesinleşmesi beklenmelidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen husus gözetilmeden, karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.